Avaaz tarzı halk gücünün 100+ başarı anı
Paris İklim Anlaşması, iklim değişikliğine karşı sürdürülen mücadelede bugüne dek elde edilmiş en büyük zafer, insanlık birliğinin muazzam bir başarısıydı ve hareketimiz de, buna ulaşmak için harekete geçen küresel halk seferberliğinin lideriydi. İşte hikayesi...
Daha çok gösterParis toplantısından yalnızca 18 ay önce beklentiler neredeyse dibe vurmuştu -- gerçekten de, liderler bize harekete geçmek için ne siyasi, ne de kamu iradesinin olduğunu söylemişti. Onlara yanlış olduklarını kanıtlamamız gerektiğine karar verdik ve 2014 ve 2015 Halkların İklim Yürüyüşlerine liderlik ettik. Ve işe yaradı, hem de nasıl! Bu yürüyüşler gelmiş geçmiş en büyük iklim değişikliği seferberliğiydi (1,5 milyondan fazla kişi toplandı); siyasetçiler için bir uyarı zili olan bu eylemliliğin, siyasi momentumu da başlattığı yaygın olarak kabul gördü. BM iklim görüşmeleri başkanı Christiana Figueres “O devasa yürüyüşleri gördüğümüz zaman, işte o an halkın bizim yanımızda olduğunu anladık” dedi. BBC ise “Kısmen Avaaz’ın seferberlik ağları sayesinde yürüyüşler bugüne dek görülmemiş sayıda insanı sokaklara döktü” dedi.
Bu yürüyüşlere birçok grup ve kişi destek verdi ama kitlesel eylemlilik hedefini dile getiren Avaaz’dı; bunu desteklemek için gereken fonun büyük bölümünü topladı ve ortağımız 350 ile birlikte lojistiğin sorumluluğunu üstlendik. Üye tabanımız ve sahadaki çabalarımız yüz binlerce kişiyi sokaklara dökülmek için harekete geçirdi. Ekibimiz etkinlikler için bir çerçeve oluşturan ‘açık kaynak’ bir rehber tasarladı ve bu rehber yüzlerce başka grubu da yaratıcı eylemler hazırlamaya teşvik etti. Yine ortağımız 350 ile işbirliği yapan medya ekibimiz yürüyüşlerle ilgili on yıllardır görülmemiş bir medya ilgisi yaratmayı başardı.
Avaaz hükümetlerle de birlikte çalışarak aralarında BM Genel Sekreteri ve Paris görüşmelerine başkanlık edecek Fransız bakanların da bulunduğu otuzdan fazla bakanın ve dünya liderinin yürüyüşlere katılmasını sağladılar. Avaaz üyeleriyle yanyana yürüyen bakanlar ve liderlerin birçoğu bunun çok güçlü ve radikal bir deneyim olduğunu söyledi.
Takip eden aylar boyunca hükümetlerin heveslerini artırmak ve %100 temiz enerjiyle çalışan bir dünya hedefini benimsemelerini sağlamak için yoğun lobi çalışmaları yaptık. Dünyanın en büyük kirleticilerinin oluşturduğu G7 zirvesinin, dünyayı aşamalı olarak fosil yakıtlardan kurtarma niyetlerini ilan etmeye ikna edilmesinde önemi bir rol oynadık. Bu gelişme karşısında basın şok oldu ve haber tüm dünyada manşetlere çıktı. Son Paris görüşmelerinde hareketimiz, anlaşmayı engellemeye çalışanların durdurulması ve savunanların da desteklenmesi için durup dinlenmeden, düzinelerce kampanya yürüttü.
Paris, ortak zorluklara göğüs germek için insanlığın nasıl bir araya gelebildiğinin büyüleyici bir örneği oldu. Marshall Adaları gibi küçük ada devletlerinden BM’ye, Fransa ve Almanya gibi hükümetlere, Dünya Kaynakları Kurumu gibi kuruluşlara, çok ama çok sayıda kahraman, büyük bir fark yarattı. Paris bir umut ve insanlık şöleniydi. Oysa 18 ay önce neredeyse hiç kimse böyle sonuçlanabileceğini düşünmüyordu. Hareketimiz tüm bunların gerçekleşmesinde merkezi bir rol oynadı, İşte bu yüzden, bu kampanya bizim şimdiye kadar en gurur duyduğumuz başarımız.
Paris, Avaaz’ın iklim değişikliğiyle ilgili 10 yıl boyunca tüm gücüyle yürüttüğü mücadelenin en son bölümüydü. Bu öykünün bol resimli daha uzun versiyonunu okumak için buraya tıkla.
İklim eylemi için yaygın bir destek seferberliğinin hayata geçirilmesinde önemli bir rol oynadı. Teşekkürler Avaaz, sen esin kaynağısın!
İnterneti şirketlerin kontrolünden ve hükümetlerin sansüründen korumak için yürütülen mücadele günümüzün en büyük savaşlarından biri -- bu, beş yıl boyunca dört kıtada yürüttüğümüz ve kazanılmasına yardım ettiğimiz bir savaş.
Daha çok göster2012’de 3 milyon imzalı, güçlü bir Avaaz dilekçesi, hükümete bizimki dahil dilediği siteyi kapatma izni veren iki rezil yasa tasarısını engellemek için ülke çapında yürütülen çabalara büyük bir güç verdi!
Henüz birkaç hafta geçmişti ki, Avrupa Parlamentosu, şirketlerin kendi çıkarları için webi sansürlemesine izin verecek bir anlaşma olan ACTA’yı sessiz sedasız ve hızla onaylayacaktı. Bir kez daha, yaklaşık 3 milyon Avaazlı dilekçeyi imzaladı, mesajlar gönderdi, telefonlar etti, gösterilere katıldı ve AB Parlamentosu’nu ACTA’nın demokrasiye yönelik bir saldırı olduğunu kabul etmeye ikna ettiler.
Yasa taslağı neredeyse oybirliğiyle reddedildi ve Parlamento’nun yaptığı basın açıklamasında Avaaz hareketinin kilit rol oynadığı kabul edildi!
O zamandan beri, "ağ tarafsızlığını" -yani internetin zengin şirketler için süper hızlı, küçük şirketler, blog yazarları ve yardım dernekleri için daha yavaş değil, tüm websiteleri için aynı hızda olmasını- korumak için bu mücadele bayrağını ülkeden ülkeye taşıyoruz.
Brezilya’da yüz binlerce Avaazlı, milletvekili ve ağ tarafsızlığı grubu Marco Civil taslağının yasalaşması için zorlu bir mücadele verdi. Bugün Marco Civil internetin korunmasındaki en gelişmiş yasa olarak değerlendiriliyor. Daha sonra Hindistan’a, Avrupa Birliği’ne ve yeniden ABD’ye geçtik. Ortaklarımızla birlikte yürüttüğümüz güçlü Avaaz kampanyalarıyla, tüm bu yerlerde güçlü ağ tarafsızlığı yasaları kabul edildi.
Son olarak 2016’da Avrupa’nın telekomünikasyon devleri ağ tarafsızlığına son bir saldırıya kalkıştılar ama biz de hemen karşılarına dikildik. Önce, bir kez daha, herkes için internet talep eden dev bir dilekçeyi ilettik, ardından halk müzakeresi sürecini yüz binlerce yurttaştan gelen yorumlara boğduk ve son olarak yasamanın kilit isimleriyle doğrudan iletişime geçtik. Bize Avaaz üyelerinden gelen çağrılardan duygusal olarak çok etkilendiklerini söylediler. Ve bir kez daha kazandık!
Daha bir çokları, özellikle kilit ülkelerde bu mücadelelere katıldı. Avaaz ise internetin vaad ettiği şeyin korunmasını garanti altına alacak küresel bir standardın ortaya çıkmasına katkıda bulundu. Bu yüzden, bu bizim en gurur duyduğumuz ikinci başarımız diyoruz.
Daha fazlasını buradan okuyabilirsiniz.
Avaaz'ın 2,8 milyon imzalı dev dilekçesinden çok etkilendim. Yurttaşların kaygıları Avrupa Parlamentosu'nca dikkate alındı.
Hareketimiz tarihin en büyük deniz koruma zaferlerinde önemli bir rol oynuyor ve daha yeni başlıyoruz...
Daha çok gösterDenizlerimiz bizim yaşam kaynağımız -- aldığımız her iki nefesin birini ona borçluyuz. Denizler balinalardan kaplumbağalara, köpekbalıklarından mürekkep balıklarına, olağanüstü varlıkların yuvası. Ama bugün bu yaşamı nefessiz bırakıyoruz: 2050 yılına kadar denizlerimizde balıktan çok plastik olacak; asitleşme değerli mercan resiflerini mahvediyor; aşırı balık avcılığı o kadar fena ki deniz ekosistemlerinin kendini yenileyebilmesi için milyonlarca yıl geçmesi gerekebilir.
Peki çözüm ne? Uzmanlar cevabın geniş deniz koruma alanları olduğunu söylüyor -- böylece insanların müdahalesi olmazsa hayatın yeniden canlanması mümkün olabilir. Sorun şu ki, ticari balıkçılık lobisi ve diğer dar görüşlü çıkar grupları bunu engellemeye çalışıyor. Bu yüzden bu gruplarla sürekli karşı karşıya kalıyoruz-- ama biz bizi durdurmuyor; biz, bir araya gelerek dünyanın en büyük koruma alanlarının üçünün oluşturulmasına yardım ettik.
2010 yılında yüzbinlerce Avaazlı Birleşik Krallık’ı (BK), Hint Okyanusu’ndaki Chagos Adaları civarında, Almanya ve İtalya’nın toplamı büyüklüğünde bir alanı o güne kadarki en büyük deniz rezervi olarak ayırması için zorladık -- ve bunu başardık! Bu çok büyük bir zafer ve Dışişleri Bakanı “Avaazın koordine ettiği 223 ülkeden gelen 221,000 yorumun” kararı vermelerinde büyük katkısı olduğunu ifade etti.
Yalnızca birkaç yıl sonra bir milyon Avaazlı bu kez ABD’nin görevi devralmasını isteyerek, resmi bir halk müzakeresini Pasifik Uzak Adaları Milli Deniz Anıtı’nın onaylanmasını talep eden mesajlara boğduk. Bu deniz rezervinin alanı o kadar büyük ki, gerçekleşmesi halinde dünya çapında koruma altında olan deniz alanlarını ikiye katlayacaktı. Seslerimiz, bunu engellemek isteyen güçlü şirketleri bastırdı ve biz kazandık -- bir kez daha!
Daha sonra, Haziran 2016’da ABD Başkanı Obama’nın Havai’nin büyüleyici sularında gezegenin en geniş koruma alanını oluşturabileceğini duyduk ve hemen işe koyulduk. Dünyanın dört bir yanından bir milyon imzalı çağrımız önemli halk toplantılarına taşındı ve bu projenin ihtiyacı olan halk desteğinin verilmesine katkıda bulundu. Yalnızca birkaç gün sonra Obama Papahanaumokuakea rezervine onay verdi.
Bu alanların her biri son derece önemli ancak büyük ödül hükümetlerin 2030 yılına kadar denizlerimizin %30’unu koruma altına alacakları sözünü vermelerini sağlamak oldu. Bu imkansıza yakın bir görevdi ama bilim insanları yapılmasının şart olduğunu söylediler. Biz de, Ağustos 2016’da denizlerin korunmasında öncü olan Palau’ya bir milyon sesle destek verdik, dünyanın en büyük koruma kurumundaki kararsız ülkelere gece gündüz lobi yaptık, Japonya gibi engelleyiciler karşısında üstünlük sağladık ve medyanın desteğini yanımıza aldık -- ve büyük bir BAŞARI KAZANDIK... dünyanın %89’u EVET oyu verdi!
Şimdi, ulaşılan bu hedefi gerçek koruma alanları haline getirmeliyiz. Ne de olsa, bu kadar başarıyı barındıran geçmişimizle “kim tutar bizi”!
Liderlere denizlerimizi korumanın şimdi tam vakti olduğunu anlatmak için her yerden halkın sesinin duyulması çok önemli. Dilekçeyi imzalayan 1,3 milyon... bunun başarılmasında büyük bir rol oynadı.
Kimyasal devi Monsanto dünyanın en güçlü şirketlerinden biri ve bu şirketin kimyasal tarım modeli, gezegenimizin ekolojik çeşitliliğe zarar veren geniş monokültür (tek türlü tarım) alanlarla dolmasına yol açıyor. Ama hareketimiz, Avrupa’dan Güney Amerika’ya kadar birçok yerde Monsanto’nun fabrikalarını ve pestisitlerini durdurmak için cesur topluluk liderleriyle omuz omuza çalıştı.
Daha çok gösterMonsanto Arjantin’de genetiği değiştirilmiş tohum fabrikası kurmaya başladığında cesur yerel önderler bu inşaatı fiilen işgal etti. Ardından Avaazlılar bu mücadeleyi dünya çapına yayarak bir milyon kişinin desteğini almak için devreye girdi. Hep birlikte kapı kapı dolaştık, yerel halkın yoğun itirazını ortaya koyan kamuoyu araştırmaları yaptırdık, fabrikaya karşı olan bir şehir meclisi seçilmesine yardım ettik ve yerel ve ulusal politikacılara nokta atışı kampanyalar yürüttük -- ta ki Monsanto tesisten vazgeçmek zorunda kalıncaya kadar!
Malvinas adlı yerel grubun lideri Celina Molina, “Bugün küresel bir hareket olan Avaaz’la birlikte sürdürdüğümüz uzun soluklu mücadelemizde elde ettiğimiz zaferi kutluyoruz... Monsanto’nun tek bir seçeneği var: evine dönmek” dedi.
Bununla yetinmedik -- Monsanto’nun dünyanın dört bir tarafında, tohumları kendi patenti altına aldığını fark ettiğimizde, topluluk olarak tohum çeşitliliğini korumak için dünyanın ilk bir tohum bankasını kurmak amacıyla hızla kitlesel fonlama yoluyla 1 milyon dolar topladık!
Bir yıl sonra Dünya Sağlık Örgütü Monsanto’nun ana herbisiti ve imparatorluğunun temel taşı olan glifosatın “muhtemelen kanserojen” olduğunu ilan etti. Bunun üzerine harekete geçtik ve dünya çapında milyonlarca kişi glifosatın yasaklanmasını talebinin altına imzasını attı.
Herkes glifosatın Avrupa’da ruhsatının yenileneceğini düşünüyordu. Ne var ki Avaaz ve ortakları dev bir dilekçeyle, anketlerle, hükümet görevlileriyle yapılan çok sayıda görüşmeyle ve muazzam bir medya kampanyasıyla, bu formalite gibi görünen ruhsat yenileme işini hararetli bir siyasi tartışmaya dönüştürdü. Önce glifosata ruhsat yerine acil bir uzatma verildi. Sonra, AB ülkeleri uzatmayı desteklemedi ve en sonunda AB Komisyonu bu işi tek başına üstlenmek zorunda kaldı ama ruhsatı ancak yeni bir bilimsel inceleme tamamlanıncaya kadar yeniledi. Bu kampanya Monsanto tarzı kimyasal tarım hakkında daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir soru işareti oluşturdu!
Her ne kadar daha sürdürülebilir bir tarım modelini benimsenmesine daha çok varsa da, hareketimiz bu mega şirketin önerdiği iş modeline karşı çıkılmasında kilit bir rol oynadı ve politikacıları alternatif aramaları için zorlamaya devam ediyor. Yıllarca süren bu kampanyanın tüm ayrıntılarını burada bulabilirsiniz.
Glifosatın durdurulması için yürütülen mücadelede Avaaz’ın itici güç olduğu tartışılmaz.
Rupert Murdoch dünyanın en güçlü ve en tehlikeli medya baronu -- dev imparatorluğunu, politikacıları parmağında oynatmak ve nefret ve ayrılık yaratan bir siyasi gündem yaratmak için kullanıyor. Avaaz, Murdoch’un imparatorluğunu ciddi oranda büyütecek olan, hayatının anlaşmasının iptal edilmesinde merkezi bir rol oynadı...
Daha çok gösterMurdoch’un avcunun içinde o kadar çok Britanyalı politikacı var ki, kabinenin seçilmemiş üyesi olarak adlandırılıyor. Son 25 yıldır hiçbir Britanya Başbakanı Murdoch’un desteğini almadan seçilmedi. Murdoch birçok ülkenin medyasının büyük bölümünü elinde tutan, küresel bir tehdit.
O yüzden herkes bize, Murdoch’un imparatorluğunu ciddi biçimde büyütecek olan, Britanya’nın yayıncılık devi BSkyB’nin Murdoch’a devrinin hükümet tarafından onaylamasını durdurmanın imkânı olmadığını söyledi.
Ama önemli müttefiklerle ve bir parça da şansla bunu başardık! Dokuz ay boyunca yoğun olarak sürdürdüğümüz kampanyada 1 milyon online eylem gerçekleştirdik, milletvekillerine 30.000 telefon ettik, anlaşmaya hukuki zeminde meydan okumak üzere avukatlar tuttuk ve hükümet binalarının dışında hiç durmadan, ardarda yaratıcı kampanyalar düzenledik.
İçeriden gelen bilgiler sayesinde, Murdoch’un haber kuruluşlarıyla ilgili bir skandalın (birçok kişinin telesekreterlerini yasadışı biçimde hacklemişti) fena patlayacağını biliyorduk. Bu yüzden görevimiz, anlaşmanın yapılmasını yavaşlatmak ve bu skandalla tamamen yerle bir olmasını beklemekti.
Anlaşmayı onaylama yetkisi Murdoch’un müttefiklerinden Bakan Jeremy Hunt’taydı. O yüzden ilk olarak, online kampanyalarla ve üyelerimizin finanse ettiği kamuoyu araştırmalarıyla, anlaşmaya karşı ciddi bir halk muhalefeti büyüttük.
Büyük ihtimalle Hunt umursamadan bildiğini okuyacaktı - ama topluluğumuz hükümetin teknik müzakere sürecine hukuken dikkate alınması gereken 40.000 başvuru iletti. Hunt bu hareketimizin kendisini ciddi olarak yavaşlattığını doğrudan yüzümüze itiraf etti -- tüm başvurularımızın incelenebilmesi için koca bir ekibi işe almak zorunda kaldı!
Peki neden bu kadar önemsedi? Çünkü bu sırada, tuttuğumuz avukatlar kendisine gönderilen tüm taleplerimizi incelemediği takdirde Hunt’a bir “yargısal denetim” vaadinde bulundular -- bir başka deyişe kararını yargıya götürecektik. Birleşik Krallık’taki diğer haber kuruluşları bile böyle bir dava için 1 milyon Dolara kadar çıkabilecek masrafa girmek istemiyordu ama hareketimiz güçlü kitle kaynak modeliyle buna hazırdı.
Aynı zamanda BSkyB hissedarlarına yönelik eylemler de yaptık ve aylarca BK medyasında manşetten haber olan yaratıcı eylemlere devam ettik -- ‘Murdoch’u Başbakan Cameron’la aynı yatağa koyduk, bir Cameron kuklası sallandırdık, elleri kırmızı boyalı Avaaz üyeleri gösteri yaptı ve Hunt’un Surrey’deki seçmenl toplantısında dışarıda nöbet tuttuk.
Milletvekili Tom Watson gibi politikacıların, telefonları hacklenen mağdurların ve diğer aktivist grupların çabalarıyla birlikte kararı aylarca, gelmekte olduğunu bildiğimiz skandal patlayıncaya kadar ertelemeyi başardık: Murdoch’un gazetelerinin, öldürülen 13 yaşındaki Milly Dowler adlı kız çocuğunun telefonunu hacklediği ortaya çıktı. Avaaz’ın, iki günden kısa sürede 150.000 Britanyalı tarafından imzalanan dilekçesiyle körüklenen büyük halk öfkesi, milletvekillerini Murdoch’un anlaşmasını Avam Kamarası’ndaki oylamada reddetmeye, ardından da Britanya’nın basın ahlak kurallarıyla ilgili büyük bir inceleme başlatmaya ikna etti. Bu süreçte de sorunları dramatize eden sokak gösterileri düzenlemeye devam ettik.
Bu inceleme kapsamında ortaya çıkan iç yazışmalar, Avaaz kampanyasının anlaşma önünde önemli bir engel olarak görüldüğünü ortaya çıkardı. Murdoch’un bir numaralı lobicisi James Murdoch’a Hunt’la ilgili “onun için en önemli şey Avaaz kampanyasının iddialarını zayıflatmanın yolunu bulmak” yazmış.
Murdoch, medyanın gücünü çıkarları doğrultusunda siyasetçileri avcunun içine almak için kullanan küresel bir tehlike olmaya devam ediyor. Ama, hareketimiz hayatının en büyük anlaşmasının iptal edilmesinde merkezi bir rol oynadı ve bu da, bu zaferi en gurur duyduğumuz 5’inci başarımız yapıyor.
Britanya’daki ve dünya çapındaki Avaaz üyeleri politikacıların, telefon hackleme skandalının mağdurlarını dinlemelerini sağladı. Ses çıkardınız. Fark yarattınız. Teşekkür ederiz.
Hareketimiz değerli davalara on milyonlarca dolar/avro/yen tutarında bağış yaptı ve bunların yarıdan fazlası büyük insani felaketlerden sonra hayatların kurtarılması ve yeniden inşa edilmesi için kullanıldı. Dünyanın her yerine ulaşabilmemiz ve benzersiz hızımız en çok ihtiyaç duyulan yere, çok kısa sürede yardım göndermemizi sağlıyor.
Daha çok gösterBurma’yı vuran ve 100.000’den fazla insanın ölümüne yol açıp çok daha fazlasını tehdit eden korkunç Nergis Kasırgası'ndan sonra ülkeyi yöneten şüpheci generaller neredeyse tüm yardım kuruluşlarının ülkeye girmesini yasakladı. Ülkeye girmesine izin verdikleri yardımları ise felaketten en büyük zararı görmüş yerler yerine, rejimin kalelerine yönlendirdiler.
Buna rağmen, Avaaz 48 saat içinde acımasız hükümeti devreden çıkararak, rahipler ağıyla birlikte çalıştı. Ülkede ayakta kalan yapılar genellikle bu rahiplere ait manastırlardı ve rahipler en büyük hasarın olduğu nehir deltasına yardım dağıttılar. Birçok hükümetten daha fazla para gönderdik ve bunu, hızlı hareket eden yerel ağlar aracılığıyla gerçekleştirdik. Bu bizim için, hayat kurtarma anlamınde en gurur duyduğumuz çabamız.
2010 yılında Pakistan çok ciddi bir sel felaketi yaşadığında, birkaç gün içinde 1 milyon dolar topladık ve yerel gruplar aracılığıyla rekor sayılabilecek hızla, bölgeye ulaşmasını sağladık.
Şiddetli bir deprem Haiti’yi harabeye çevirdiğinde binlercemiz, yardım ve yeniden inşa çalışmaları için toplamda 1,3 milyon Dolardan fazla katkı yaptık -- bu fonlar, hayat kurtaran gıda paketleri, barınma ve ilaç sağlamaları için önde gelen yerel gruplara aktarıldı.
2015’te Nepal’de yaşanan korkunç depremin ardından Avaaz en iyi yerel yardım gruplarının on ikisiyle işbirliğine girdi. Topluluğumuzun sağladığı fonlarla alınan barınma, gıda ve tıbbi malzemeler genellikle yerle bir olmuş köylere giden ilk yardım malzemeleri oldu.
Depremden sonraki 72 saat içinde destek sağlayan Avaaz’a sonsuz müteşekkiriz. Bu sayede 80.000 kişi kendilerini muson yağmurlarından koruyabilecek koşullarda yaşadı. Bu ülkenin en zor döneminde hayat kurtardınız.
Brezilya'da milyonlarca Avaazlı, ülkede dal budak sarmış yolsuzlukla mücadelede güçlü ve ilham verici bir güç oldu. La Monde sonucu “sivil toplum için olağanüstü bir siyasi ve ahlaki zafer ” olarak tanımladı.
Daha çok gösterHer şey 2010’da “Ficha Limpa”, yani Temiz Sicil Yasası ile başladı - bu, daha önce mahkumiyet almış politikacıların seçimlere katılmasının yasaklanmasını öngören bir kanun teklifiydi. Önde gelen politikacılardan biri Avaaz ekibine bu tasarının asla geçmeyeceğini, çünkü konge üyelerinin birçoğunun yolsuzluk soruşturması geçirdiğini söyledi!
Buna kulak asmayan topluluğumuz tüm gücüyle bu kampanyaya sarıldı; sivil toplumun sahada imza topladığı dev bir dilekçeyi internete taşıyarak yarım milyon imza daha artırdı, binlerce telefon görüşmesi yaptı ve oturumu izleyip lobi yaptık. Politikacılar tasarıyı düşürmek için çok uğraştı ama ne zaman ertelemeye ya da sulandırmaya çalıştıysalar Avaaz birkaç saat içinde seçim bölgelerinden makamlarına telefon yağmuru başlattı! Böylesine güçlü bir hesap verebilirlik mücadelesi daha önce görülmüş bir şey değildi.
Aylarca süren siyasi mücadeleden ve Brezilya’nın önemli medya ağlarının verdiği ateşli desteğin ardından, Temiz Sicil yasası oybirliğiyle kabul edildi! Binlerce aday seçimlerden men edildi - “bu bir devrim” dendi. Milletvekilleri, sivil toplum önderleri ve bu muhteşem zaferle ilgili yapılan akademik çalışmalar Avaaz’ın rolünü teslim etti.
Bir başka dönüm noktası da 2015 yılında, aralıksız bir yıldan fazla süren Avaaz kampanyasının ardından geldi. Avaaz’ın manşetten haber olan, çığ gibi sosyal medya eylemleri ve sokak gösterilerinden sonra adayların şirketlerden bağış alması anayasa aykırı ilan edildi!
Ve nihayet 2016’da, topluluğumuz büyümekte olan siyasi krize, yolsuzluğun esas oğlanı Eduardo Cunha’yı hedef alarak dahil oldu. Hem içeriden hem gazeteciler bizi Meclis Başkanının ayağı kaydırılamayacak kadar güçlü olduğu konusunda uyardılar. Ama biz yılmadık -- 1,3 milyondan fazla Avaazlı, ulusal Etik Komitesi’nin Cunha’nın görevden alınmasını oylamaya sunmasını talep etti. Cunha’nın müttefikleri oylamayı engellemek için yardımına koştuklarında sıkı karşılık verdik -- Cunha’ya siper olanları ifşa ederek, oyları konusunda kararsız olanları, telefon ve mesaj yağmuruna tuttuk ve başardık!!! Eduardo Cunha istifa etmeye zorlandı ve sekiz yıl seçimlere katılması yasaklandı! Kısa süre sonra da tutuklandı!
Brezilya’nın yolsuzlukla savaşının sona ermesine daha çok var ama bu müthiş hareketin azmi ve ışığı, yolsuzluk sorununun siyasi gündemin en üst sırasına oturmasına ve yoz politikacıların dokunulmaz olmamasını sağladı.
Kamu baskısı olmasaydı kazanamazdık. Sizi [Avaaz] tebrik ediyor ve teşekkürlerimi sunuyor ve diyorum ki: aynen devam, harekete geçirmeye devam edin!
Mucize arılar tüm yiyeceklerimizin üçte birini tozarıyorlar -- o yüzden bilim insanları, arıların kimsenin dikkatini çekmeden korkutucu bir hızla öldüğünü fark ettiğinde Avaaz meseleye dört elle sarıldı ve zafer elde edinceye kadar da peşini bırakmadı.
Daha çok gösterArıların dünya çapındakitlesel olarak yok olmasından neonikotinoid adlı bir pestisit grubu sorumluydu. Biz de Avrupa Birliği’nin bu zehirli pestisitleri yasaklaması için çalışmaya karar verdik.
Sektör lobileri tam gaz işe koyuldu -- ne de olsa şirketleri için bu kimyasallar büyük kâr anlamına geliyordu. Hep birlikte Avrupalı bakanlara binlerce mesaj attık, 2,6 milyon imzalı devasa bir dilekçe oluşturduk, pestisit devi Bayer’in hissedarlar toplantısına müdahale ettik, kamuoyu araştırmaları yaptırdık ve yasağın karşısında olan Almanya ve İspanya gibi ülkeleri hedef alan kampanyalar yaptık -- her ikisi de fikir değiştirip yasağı desteklediler! Ha, bir de Avrupa’nın dört bir köşesinde arı yetiştiricileriyle ve 5 metrelik balon arımızla birlikte yürüyüşler düzenledik!
İki yıl boyunca aralıksız süren kampanyamız sonucunda AB, kapsamlı ve bağımsız bir bilimsel inceleme sonuçlanıncaya kadar, en tehlikeli neonikotinoid pestitistlerini yasaklamaya karar verdi!! Bu zaferi Avrupa’nın ötesine taşımak ve ihtiyacımız olan bağımsız bilimsel verileri elde etmek için mücadeleye devam ediyoruz. Yine de, AB kararı dünyanın arı nüfusu ve bizler için bir umut ışığı oldu.
Avaaz’ın kitlesel dilekçesi ve yaratıcı kampanyaları belirleyici rol oynadı.
İkinci Dünya Savaşı'ndan beri yaşanan en büyük mülteci krizi insanlığın en iyi ve en kötü taraflarını ortaya çıkardı. Hükümetlerin ve siyasi liderlerin çoğu, savaş ve sefaletten kaçan milyonlarca kadın, erkek ve çocuğa sırtlarını dönerken Avaaz dünya çapında zorlu bir mücadeleyi üstlenmeye karar verdi, Denizlerde hayat kurtaran ekiplere ve korkunç kış koşullarında koruma programları yürütenlere kaynak yaratmak için yaklaşık bir milyon bağışladı, insancıl politikaları benimsemeleri için bıkıp usanmadan hükümetlere lobi yaptı... Hatta binlercemiz mültecilere doğrudan yardım ettik ve onlara evlerimizi, topluluklarımızı açtık!
Daha çok göster2013 yılındaki ilk çabalarımız Lübnan’daki mülteci ailelerin hayatını daha katlanır kılmaya yönelikti. Suriyeli çocuklarının eğitim göremedikleri için kayıp bir nesil olmasını önleyebilmek amacıyla topluluk olarak bağışçı hükümetlere, bağış konusunda meydan okuduk ve 1 milyon dolar topladık. Hükümetler topladığımız her 1 için 100 verdi!! BM Eğitim Elçisi Gordon Brown bu çabamızı “fevkalade” ve “hükümetlerin vermesini sağlamak için çok önemli” bulduğunu söyledi.
2015 yılında Avrupa’ya geçebilmek uğruna denizlerde ölüm yolculuğuna çıkan çaresiz mültecilerin sayısı tavan yaptığında topluluğumuz Akdeniz’deki en etkili özel kurtarma operasyonularını yürüten Açık Deniz Göçmenlere Yardım İstasyonu’na (MOAS) destek olmak için 500.000 dolar topladı.
Bir Avaaz yardım ekibi, mültecilerin hiçbir şeyleri olmadan vardıkları Yunan adalarında acil ihtiyaç duyulan malzemeleri iletmek için adalara gitti. Binlercemiz en savunmasızlara yardım etmek amacıyla BM kış programı için ve mülteci çocukları İngiltere’deki aileleriyle yeniden birleştirmek için başlatılan yaratıcı bir hukuki yardım projesine fon oluşturulmasına yardım ettik.
Suriyeli küçük Alan Kurdi trajik bir biçimde boğulduğu ve dünyanın vicdanını sarstığında ekibimiz Alan’ın halası Tima’yla birlikte çalıştı ve 1,2 milyon imzalı dilekçemizi Avrupalı bakan ve milletvekillerine teslim etmesi için Tima’yı Brüksel’e getirdi. Avaaz ve Tima’nın yeğeni anısına yaptığı, 21. yüzyılda insancıl bir mülteci politikası talebi dünyanın dört yanında büyük haber oldu.
Avustralya’dan ABD’ye, Avrupa başkentlerinden BM konferanslarına sesimizi her yerde duyurduk ve mültecilere ev sahipliği yapma konusunda, bazıları daha önce hiç görülmemiş, yeni taahhütler verildi. Yine de, tüm bunlara yeterli demek mümkün değil -- yüreğimizdeki ortak insanlık duygusu hepimizi, bu trajediye karşı birleşik ve acil tepki verilmesini sağlamak için mücadeleye devam etmeye davet ediyor.
Söyleyeceğim hiçbir şey sizlere ne kadar müteşekkir olduğumu anlatmaya yetmez. Tüm içtenliğimle teşekkür ederim.
Büyüleyici yağmur ormanlarımız gezegenin bitki ve hayvan türlerinin yarıdan fazlasının yuvası - üstelik bu türler arasında yok olma tehlikesi altında olanlar da var. Bizim hayatta kalmamız onlara bağlı. Bu hazinelerin korunması işte tam da bu yüzden çağımızın en büyük mücadele alanlarından biri. Ve hareketimiz bugüne dek Brezilya’dan Bolivya’ya, Borneo adasına birçok önemli zafer kazandı.
Daha çok göster2009 yılında Brezilya Amazonlarının büyük bir parçasını endüstriyel tarıma teslim edecek bir yasa tasarısına itiraz eden Brezilyalı Avaazlılar büyük bir hamle yaptılar ve dönemin başkanı Lula de Silva’nın ofisini 48 saatte 14,000 telefon ve 30,000 mesajla bombardımana tuttular. Lula tasarının en korkunç maddelerini veto etti!! Ofisindeki yetkililer bize daha önce böyle bir baskı görmediklerini söyledi. Üç yıl sonra güçlü lobiler ülkenin orman arazilerinden büyük parçaları yok etme potansiyeli olan bir yasa için yeniden bastırmaya başladılar -- 2 milyon Avaazlının sesi Greenpeace, WWF ve diğerleriyle güçlü bir birlik kurulması ve Dilma Rousseff’e baskı yapılmasına yardımcı oldu. -- ve Dilma’nın Orman yasasının en tartışmalı bölümlerinden bazılarını geri çevirmeye zorladı.
Topluluğumuz tekrar tekrar Amerika, Asya ve Afrika kıtasında tehdit altındaki ormanlarının yerli halklarıyla elele verdi. 2009’da yarım milyon Avaazlı, Amazon’un tam kalbinden geçecek olan bir otoban inşaatını durdurmak için cesaretle günlerce yürüyen bin Bolivyalı yerli göstericiyle bir araya geldi. Bakanlarının Avaaz ekibiyle görüştüğü Başkan Evo Moralez projeyi durdurdu! 2015’te dünyanın en geniş çevre koridorunun oluşturulması için çağrı yaptık ve on binlercemiz 25 yerli liderin bir araya gelerek Amazon’un geleceği üzerine hayallerini paylaşmalarını sağlamak için fon oluşturduk.
Zaferlerimiz yalnızca siyasi kazanımlardan ibaret değil: en yaratıcı kampanyalarımızdan birinde, dünyanın son Borneo Orangutanı nüfusundan 700’ünü ve 1000 Pigme Fili koruyabileceğimiz bir proje olan Malezya’nın Borneo adasında büyük bir yağmur ormanı arazisi satın almak üzere 90.000’den fazla Avaazlı bağış yaptı.
Biyoçeşitlilik kaybıyla ilgili artan tehlikenin ne denli büyük olduğunu yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Dünyanın son kalan bozulmamış alanlarının korunması hassas ekosistemlerin sürdürülebilmesi ve geleceğimizin kurtarılması için şart -- ve şahane topluluğumuz onları canını dişine takarak savunmak için hazır bekliyor.
Sevgili Avaaz, Amazon'un tüm yerli liderleriyle geleceğimizi tartışmak için ilk kez toplantı yapıp bir araya gelmemiz için verdiğiniz koşulsuz destek için teşekkür ederiz. Avaaz'ın bize eşitleri gibi ve dürüst davranan ve bizi samimiyetle dinleyip sesimizin duyulmasını sağlayan gerçek bir arkadaş olduğunu gördük.
Avustralya, Japonya'nın son 30 yıldır binlerce balinayı katletmek için mazeret olarak kullandığı sözde "bilimsel" balina avcılığına göz açtırmayacak cesur bir öneriyi gündeme getirince biz de hemen harekete geçtik ve sadece 1 haftada 1 milyondan fazla imza topladık!
Sonra doğrudan Uluslararası Balinacılık Komisyonu'nun (IWC) düzenlediği zirveye gittik ve dilekçemizi, toplantıdaki herkes bu büyük halk baskısından söz edinceye kadar, tüm kilit önemdeki heyetlere ilettik. Oldukça gergin bir çekişmeden sonra teklif son oylamada sadece 17 ülkenin itirazına karşı 34 ülkenin desteğini aldı. Artık nihayet IWC'nin elinde, Japonya'nın sahte bilimsel programlarını daha başlamadan zıpkınlayabileceği bir güç var!
Ross Denizi katil balinaların ve penguenlerin yaşadığı geniş ve neredeyse el değmemiş bir okyanus cenneti. Bilim insanları buraya dünyanın son bozulmamış deniz ekosistemi diyor -- ve bu bölgenin koruma altına alınması için tek bir ülkeye daha ihtiyacımız vardı, o da Rusya. Biz de 1.3 milyon imzayla Vladimir Putin'den bu öneriyi desteklemesini istedik ve bu konunun ne kadar önemli olduğunu anlatmak için Başpiskopos Desmond Tutu, kaşif ve kutup yüzücüsü Lewis Pugh ve önde gelen koruma gruplarıyla ekip halinde çalıştık.
Daha sonra Avaazlılar Moskova'da benzersiz bir üst düzey diplomatik yemek verdi. Salonda yerleştirilmiş dev ekranlardan seslerimiz karar vericilere aktarıldı -- ve kısa süre önce, kazandık! Topluluğumuzun hükümetleri 2030 yılına kadar denizlerin %30'unu koruma altına almaya zorladıktan birkaç hafta sonra, Rusya diğer 23 ülkeye katılarak dünyanın en büyük deniz rezervinin oluşturulmasını öngören tarihi bir anlaşmayı imzaladı. Ross Denizi sadece bir başlangıç -- denizlerimizi sessiz çöküşten kurtarıncaya kadar baskıya devam edelim.
Ross ailesi, James'in Ross Denizi'ni keşfinin 175. yılında aile mirasımızı onurlandırıldığı için son derece mutlu. Korunması için yürütülen kampanyada canla başla çalışan tüm kişi ve kuruluşlara ve bir milyondan fazla dünya vatandaşının verdiği büyük desteğe teşekkürler.
Monsanto'nun glifosatlı herbisiti (ot öldürücü) her tarafta, mega-şirkete kârının büyük bölümünü kazandırıyor. Bu yüzden, BM uzmanları bu hammaddenin kansere yol açma ihtimali bulunduğunu söylediklerinde, 1,5 milyon Avaazlı olarak yasaklanması için çağrı yaptık.
Avrupa'da lisansı 15 yıllığına yenilenmek üzereyken Avaaz dilekçeyi teslim etti ve binlercemiz de hükümetlerine acil mesajlar gönderdiler. Son anda ülkeler desteklerini geri çekti ve AB komisyonu yeni bir bilimsel görüş alıncaya kadar geçici bir uzatma kararı vermek zorunda kaldı. Gezegenimiz için şart olan yasağı elde edinceye kadar baskıya devam edeceğiz.
Avaaz kampanyası glifosatla ilgili halkın dikkatini çekmeyi ve kaygılanmasını sağladı. Bu da, bir parlamenter olarak benim bu konuda çalışmamı kolaylaştırdı... Bu mücadelede yanımızda olmaya devam edin.
Suriyeli mülteciler için olağanüstü karanlık bir döneme cevaben Avaazlılar BM mülteci konferansının tam ortasına son derece basit ama bir o kadar da güçlü bir mesaj ilettiler: Dünya Mültecilere Kucak Açıyor ♥
İlk olarak mega dilekçemizi BM Genel Sekreteri ve BM mülteci ajansının başına ilettik. Ardından mesajlarımız ve fotoğraflarımız görüşmelerin yapıldığı yerin girişinin hemen sağındaki dev ekrandan tüm görüşmecileri selamladı -- dünyanın dört bir yanından sevgi ve şefkat mesajlarından oluşan küresel bir "burada mültecilere kucak açılıyor" korosu.
Mülteci akınına insani ve adil bir tepki talep eden Avaaz dilekçesini dünya çapında 1,2 milyon kişinin imzalamasından çok etkilendim. Umarım ki liderler kulak verir ve bu aileler için ciddi sayıda yeniden yerleştirme yerleri ve diğer yasal geçiş yolları sağlarlar.
İzlandalı milyoner “kötü çocuk” Kristjan Loftsson yıllardır nesli tükenmekte olan devasa oluklu balinaların yüzlercesini katlediyordu ama artık bunu yapamayacak!!
Müttefiklerimizle elele vererek, bir milyon üyemizle Hollanda hükümetine limanlarını Loftsson’a kapatması için baskı yaptık, ardından Almanya’daki Avaaz üyeleri orada da limanların kapatılmasına yardım etti. Sonra, Loftsson’un gemilerinin kayıtlı olduğu Karayipler’de, medyada ve siyasi arenada ciddi bir fırtına yarattık ve yıllarca süren baskıdan sonra Loftsson avlanmaktan vazgeçti!
Avaaz topluluğunun yarattığı küresel baskının, Loftsson’un memnuniyetle karşıladığımız kararı vermesinde büyük bir rol oynadığına şüphe yok.
Kimyasal devi Monsanto Arjantin’de bir mega fabrika kurmak üzere üst düzey bir anlaşma bağlamıştı ama yerel topluluklar buna karşı mücadele etmeye karar verdi; biz de güçlerimizi birleştirdik.
Hep birlikte kapı kapı dolaştık, yerelde itirazın ne kadar büyük olduğunu ortaya koyan anketler yaptırdık, anlaşmaya karşı olan bir şehir meclisi seçilmesine yardım ettik, Monsanto’ya dava açtık ve yereldeki hareketin sesini dünya çapında bir milyon sesle güçlendirdik. Monsanto projeden vazgeçmek zorunda kaldı.
Bugün küresel bir hareket olan Avaaz’la birlikte sürdürdüğümüz uzun soluklu mücadelemizde elde ettiğimiz zaferi kutluyoruz... Monsanto’nun tek bir seçeneği var: evine geri gitmek.
Suudi Arabistan insan hakları için bir tam bir kâbus. Yemen’de okulları ve hastaneleri bombalamalarının ardından, nihayet Avrupa’dan silah ambargosu isteyen sesler yükselmeye başladı.
AB'li politikacılar Suudi Arabistan’ın güçlü lobicilerinin baskısı altına bocalamaya başladıklarında 740,000 Avaazlı devreye girdi ve milletvekillerini mesaj ve telefon yağmuruna boğdu. Ve kazandık -- tarihte ilk kez Batı'da bir parlamento Suudi Arabistan’a silah satışının yasaklanması lehine oy verdi! Şimdi sıra bunun izinden gitmeleri için tüm Avrupalı hükümetlere baskı yapmakta.
İskoçya’dan Fransa’ya, Yemen’e, harekete geçmemiz için çağrılar aldık, Avaaz bu mesajın Avrupa Parlamentosu’na taşınmasında önemli bir rol oynadı.
Çaresiz mülteci aileleri kurtaran ve onlarla ilgilenen Yunanistanlı balıkçılardan ve emeklilerden ilham alan Avaaz üyesi Alkmini, bu isimsiz kahramanların Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi için bir dilekçe başlattı.
Bu talebi 600,000’den fazlamız destekledi ve Desmond Tutu 230 akademisyenle birlikte Nobel Komitesi’ne resmi bir başvuru yaptı. Bir insanlık ve korkunun alt edilmesi timsali olan bu öykü CNN’den BBC’ye tüm dünya medyasının ilgisini çekti.
Korku ve ırkçılığın toplumları tehdit ettiği ve Avrupa’nın duvarları yükselttiği bir zamanda Avaaz üyelerinin başlattığı bu seferberlik, insanlığın sesinin dünyanın dört bir yanında yankılanmasını sağladı.
Somalili kadın hakları uzmanları bize kadın sünnetinin yasaklanmasını sağlamaları için uluslararası baskının etkili olabileceğini söylediklerinde bir milyondan fazla Avaazlı olarak yasağı destekleyen bir dilekçe imzaladık.
Somali Başbakanının, Dışişleri Bakanının ve Kadın ve İnsan Hakları Bakanının da bu dilekçeyi imzalayacağını hayal bile etmemiştik! Bu liderlerle, UNICEF’le ve kadın sünneti mağdurlarıyla birlikte çalışmaya devam edersek, Somalili kadınların %98’inin maruz kaldığı kadın sünnetinin yasaklanma ihtimali artık çok yüksek!
Somali'de kadın sünnetini yasama, savunuculuk, eğitim ve topluluğun katılımıyla yasaklanması için sonuna kadar uğraşacağım.
On yıllarca süren sessizlikten sonra 14 yürekli kadın kendilerini seks kölesi olarak alıkoymuş Guatemalalı generallerden hesap sormak için mahkemeye gitti.
Duruşma salonuna girerlerken onlara Latin Amerika’nın dört bir yanındaki 40,000 Avaaz üyesinden getirdiğimiz mesajları ilettik ve etraflarını sevgimizle çevreledik. Kadınların cesareti üstün geldi ve tarihte ilk kez bu generaller insanlığa karşı işlenen suçlardan hüküm giydi!
Destek mesajlarını duymak beni çok mutlu etti. Yalnız olmadığını biliyordum ve dünyanın her yerinde beni destekleyen insanlar olduğunu duyunca yüzümü açmak istedim.
İltica etmeye çalışan binlerce Suriyeli çocuk Avrupa’da kayıp durumda; ailelerinden uzakta, çocuk ticareti yapanlar tarafından avlanıyorlar. İşte bu yüzden 40,000 Avaazlı bağış yaparak bu çocukların bulunması, hukuki destek sağlanması ve güvenliğe ulaştırılmaları için avukat tutulmasını sağladı.
Daha şimdiden düzinelerce çocuğa yardım edildi ve içlerinden bazıları aylar sonra ilk kez aileleriyle biraraya gelmek üzere Londra'ya gittiler!
Söyleyeceğim hiçbir şey sizlere duyduğum minnettarlığı anlatmaya yetmez. Canı gönülden teşekkür ederim.
Almanya’da Yılbaşı gecesi kadınlara saldırılmasının ardından tüm ülkeyi korkunç bir ırkçılık ve yabancı düşmanlığı sardı. Mülteci erkekler buna cevap olarak, ellerinde çiçeklerle sokağa çıkıp bu çiçekleri saygılarının bir göstergesi olarak kadınlara verdi.
Bu jeste karşılık vermek ve dayanışma ve hoşnutluklarını göstermek için Köln’de saldırının yaşandığı yere giden Avaaz üyesi yüz kadın burada mültecilere çiçek dağıttı Videoları viral oldu!
Mülteci erkekler kadınlara çiçekleri bir barış simgesi olarak verdi. Biz Avaaz üyeleri de nefrete insanlıkla cevap verdiğimizi göstermek Için bu cesur jestin aynısını onlara yapmak istedik.
Her sene binlerce köpek Çin'in Yulin kentinde düzenlenen köpek eti festivali için vahşice parçalanıyor, pişiriliyor ve servis ediliyor. Bu yıl, küresel topluluğumuz"Yeter!" dedi.
Üç milyon Avaazlı tarihin en büyük online çağrısını oluşturmak için, Çin'den ve Çin dışından hayvan hakları gruplarıyla güç birliği yaptı. Haykırışımızı doğrudan Beijing'e ve dünyanın dört bir yanındaki elçiliklere taşıdık. Yaptığımız bir kamuoyu araştırması da Çin vatandaşlarının bu festivale ciddi biçimde karşı olduğunu gösterdi. Yulin'deki yetkililer sesimizi duydu ve festivali tamamen yasaklayacaklarına dair söz verdiler.
Yulin yetkilileri ve ilgili hükümet kurumları bu festivalin bir daha olmaması için derhal gerekli adımları atacak.
Yeni seçilmiş Yunanistan Başbakanı Tsipras Almanya Şansölyesi Merkel’i ziyaret için Berlin’e geldiğinde, ilişkilerin onarılmasını ve Yunanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik krize destek verilmesini talep eden dilekçemiz öpücükle muhatabına teslim edildi. Aslında bir öpücük maratonuyla -- hem de liderlerin görüştüğü binanın tam önünde.
Etkinliğimiz tüm Avrupa'da ve uluslararası basında yer aldı; hatta Başbakan Tsipras’tan gösterinin kendisine güç verdiğini söylediği bir tweet bile aldık. Daha sonra, önde gelen ekonomistler Thomas Piketty, Jeffrey Sachs, Heiner Flassbeck, Dani Rodrik ve Simon Wren-Lewis’i, Yunanistan’ın borçlarının affedilmesi çağrısı yapan bir açık mektup yazmaya davet ettik. Mektup uluslararası medyada manşetlere çıktı ve 5,000’den fazla habere konu oldu. Bu da, Almanya’daki tartışmaların tonunun değişmesini sağladı.
Berlin'de Bayan Merkel'le buluştuk. Alman ve Yunan asıllı kişilerin dayanışma için bir araya gelmesi bize güç verdi.
Çaresiz mülteciler Avrupa'da güvenliğe ulaşabilmek için kitlesel halde hayatlarını denizlerde riske atmaya başladığında topluluğumuz hemen harekete geçti.
Bu yıl 7.000'den fazla hayat kurtaran Akdeniz'deki en etkili özel kurtarma ekibi Açık Deniz Göçmen Yardım İstasyonu'na (MOAS) vermek üzere 500.000 Dolar bağış topladık. Ardından mültecilerin ellerinde hiçbir şey olmadan ulaştıkları Yunan adalarına, uyku tulumlarından sağlık paketlerine, bebek bezine, en acil ihtiyaç duyulan malzemeleri götürdüğümüz bir Avaaz yardım misyonu yürüttük. Ayrıntılarını buradan okuyabilirsin.
Avaaz topluluğu olarak ısrar ediyoruz. Hükümetlerin cevabı "Hayır" olduğunda etraflarından dolaşıyor, yabancı düşmanlıklarına ve ırkçılıklarına kısa devre yaptırıyoruz. Hep birlikte, kapıları bu insanların yüzüne kapatmak yerine onları yerden kaldırıp gözlerinin içine baktığımızda ve bu yüzden hepimizin daha mutlu olduğunda dünyanın nasıl da daha iyi bir yer olacağını gösteriyoruz.
2016 yılında hepimizin parçası olduğu insanlık ailesi defalarca türlü türlü teröristin kanlı saldırılarının hedefi oldu. Biz de her seferinde tek bir tepki verdik: "Biz Bölünmeyiz".
Gezegenimizin dört bir yanından mesajlar yağdı; ekibimiz bu mesajları dev posterlere aktardı ve Nice, Münih, Kabil, Bağdat, Mogadişu ve Saint-Etienne-du-Rouvray'in dört bir yanına yapıştırdı. Bu şehirlerin sakinleri mumlar, çiçekler ve sevgi mesajları arasında birlik ve beraberlik ruhuyla biraraya geldi ve bu karanlık günlerde, birbirimize olan bağlılığımızı yürekten hissetti.
Karanlık günlerden geçiyoruz ama eğer korkunun galip gelmesine izin verirsek kazanan terör olur. Eğer birlik içinde olursak, bizi bölmelerine izin vermezsek, yaşam tarzımızdan ödün vermeyi reddedersek asla kazanamazlar.
Avrupa mülteci kriziyle ilgili yeterince hevesli davranmayınca Avaaz üyeleri dünya çapında 1.2 milyon kişinin sesini taşıyan bir dilekçeyi, önemli ülkelerin temsilcilerinden AB Komisyonu ve Meclisine, doğrudan karar vericilere iletti. 65 binimiz de Bakanlara kişisel mesajlar gönderdi.
Haftalarca hiçbir gelişme olmayınca Polonya, Avusturya ve İspanya'nın bir anlaşmanın önünü tıkadığını öğrendik. Bunun üzerine bu ülke Bakanlarını telefon yağmuruna tuttuk. Avaaz gönüllülerinin hazırladığı, Suriyelilerin doğrudan İspanya'nın mültecilerle ilgili bakanına seslendiği video medyada büyük ilgi gördü. Alan Kurdi trajik bir biçimde boğulduğunda, halasını mesajını ve dilekçemizi iletmesi için Brüksel'e getirdik. Onu duygusallığı Dış İlişkiler Birliği Yüksek Temsilcisi dahil herkesin kalbini paraladı. Temsilci herkesten Alan'ın halasının sözlerine "kulak kesilmesini" istedi.
Umarım hepimiz... bugün dinlediklerimizi ciddiye alırız. Bunlar benim için bütün sabah dinlediklerimin en önemlileriydi...
Gazze'de 2014 yılında yaşanan korkunç sivil ölümlerin ardından aramızdan yaklaşık 2 milyon kişi 6 büyük şirkete İsrail'in Filistin'deki askeri işgalinden kâr etmekten vazgeçmeleri çağrısında bulundu.
Hareketimiz CEO'lara mesajlar gönderdi, Londra'dan Ramallah'a birçok yerde gösteriler düzenledi, hükümet ve şirket yetkilileriyle görüşmeler yaptı ve diğer ülkelere de bu şirketlerle ilişkilerini kesmeleri için lobi yaptı. Başpiskopos Desmond Tutu, aktör Russell Brand ve diğer başka gruplar da çağrımıza katıldı. An itibariyle 6 şirketten 3 tanesi yatırımlarını geri çekti! Bu, özgürlük ve barış mücadelesinde etkili olan bir taktik.
Şirketlerin işgalden yatırımlarını geri çekmesi için sürdürülen mücadeleye yaklaşık 2 milyon Avaazlının katılması, İsrail'den bu baskıyı sona erdirmesini isteyen kamuoyu baskısının büyüdüğünü gösteriyor.
Yıllarca kesin bir reddedişten sonra, nihayet Benetton’un Bangladeş’teki Rana Plaza fabrikasının çökmesi sebebiyle zarar görenlere tazminat ödemesini sağladık! Bir milyon imzalı güçlü dilekçemize eşlik eden sosyal medya kampanyasıyla, Benetton merkez binasının hemen dışına astığımız billboardlarla ve şirket yöneticileriyle derinlemesine sürdürülen görüşmelerle dört başı mamur bir kampanya yürüttük.
Benetton buna cevaben Avaaz’a teşekkür etti ve yeni tazminat planına 1,1 milyon Dolar aktaracaklarını taahhüt etti. Ardından diğerlerinin de katkılarıyla fonun %100'ü karşılandı ve işçilerin ve ailelerin hayatlarını değiştirmeye başladı.
Rana Plaza Fonu'ndaki açığın kapanmasına yardımcı olmak için 1,1 milyon Dolar katkı yaptığımızı ilan etmekten memnuniyet duyuyorum... Bu sonuca giden süreçteki önemli ve olumlu rolünüzden dolayı teşekkür ederiz.
Paris ve Beyrut’ta meydana gelen korkunç terör saldırılarının ardından Avaaz üyeleri, bu şehirlerin sakinlerine dünyanın onlarla beraber, onların yanında olduğunu göstermek için binlerce mesaj gönderdi.
Birlik ve umuda dair bu samimi ifadeler daha sonra Donald Trump ve Marine Le Pen gibi politikacıların havayı zehirleyen nefret, korku ve ayrışma duygularına panzehir olması için şehirleri boydan boya kaplayan afişlerde yer aldı.
Korkunç trajedierin yaşandığı anlarda iki seçenekle karşı karşıya kalırız -- ya birbirimizden kopacağız ya da birlik ve beraberlik içinde olacağız. Avaaz topluluğu dimdik ve omuz omuza durarak şiddet ve tahammülsüzlüğe karşı sevginin gücüyle mücadele etmekte ısrar etti.
Nefret tuzağına düşmeyelim. Birlik içinde olacağız. İnsan olmaya devam edeceğiz. Bizim en büyük zaferimiz işte bu olacak.
Yerel grupların ve yerli toplulukların 20 yıl boyunca bu benzersiz yağmur ormanını korumak için sürdürdükleri mücadeleden sonra, topluluğumuz çok kritik bir zamanda meselenin çözümüne küresel ilgi yaratarak dikkat çekmemiz için harekete geçmeye çağrıldı.
Bölgenin korunmasını sağlayacak bir yasa tasarısını imzalamasını talep ettiğimiz devasa dilekçemizi Peru Başbakanı’na ilettikten ve konuyla ilgili binlerce tweet atıp Facebook duvarını mesajlarımızla kapladıktan sadece birkaç gün sonra, Başbakan #SierraDelDivisor’u milli park ilan etti!
Peru Çevre Bakanı Manuel Pulgar Vidal "Peru’dan ve dünyanın dört bir yanından bir milyondan fazla kişinin hükümete destek vermesinin" önemini vurguladı. Artık bu yağmur ormanı ve bu alanda yaşayan nesli tükenmekte olan olağandışı türler koruma altında.
Peru’dan ve dünyanın dört bir yanından sivil toplumun duruma müdahil olması sonunda meyvesini verdi. Özellikle Avaaz’a teşekkür etmek istiyorum. Artık Sierra del Divisor için hazırlanacak master plan için sivil toplum, hükümet, iş dünyası ve topluluklar birlikte çalışacaklar.
Bir okulda korkunç bir toplu tecavüz olayı yaşandığında, 24.000 Güney Afrikalı Avaaz üyesi okullarda kapsamlı bir reformu talep etti ve diğer gruplarla birlikte Güney Afrika Eğitim Bakanlığı’yla değişim konusunda görüşmelere başladı.
Bakan, aralarında tüm öğretmenlere değerler, yurttaşlık ve insan hakları konularında eğitim verilmesi dahil, kampanyamızın tüm taleplerini hayata geçirmeyi kabul etti.
Online kampanyayı 24.000'den fazla yurttaşın imzalamasının da gösterdiği gibi, halkın bu taleplerin hayata geçirilmesine büyük destek veriyor. Bakanlığın temel önceliği öğrencilerin her koşulda güvende olduğu bir okul ortamı sağlamaktır ve bu yeni taahhütler, bu alanda yapılmakta olan çalışmalara eklemlenecektir.
‘Bu yapılamaz’ dediler. İtalya’nın bölgesel politikacılarının Cumhurbaşkanı Renzi’ye, sahil şeridinde sondaj yapılmasından vazgeçmesi için meydan okuyamayacaklarını söylediler. Ne var ki, muhteşem ‘No Triv’ hareketinin işbirliğiyle bir araya gelen hareketimiz en önemli toplantıya 90.000'den fazla sesi taşıdı ve 10 bölgesel konseyin ulusal referandum talebinde bulunması için baskı yaptılar -- İtalya tarihinde türünün tek örneği!
Referandum ve kamuoyu baskısının altındaki hükümet geri adım atarak taleplerimizin çoğunu kabul etmek zorunda kaldı ve yeni sondaj çalışmalarını fiilen durdurdu. Mevcut platformların da durdurulması talebi referandumla oya sunuldu ve her ne kadar oy verme eşiğini geçemese de 15 milyondan fazla yurttaş %85 gibi bir oranla petrol sondaj platformları aleyhine oy verdi!
Bugün burada bulunan tüm uluslararası kuruluşlara teşekkür ederiz. Açık deniz sondajına karşı mücadelenin yerel, münferit bir mücadele olmadığını, tüm denizlerimizde ve sahillerimizde devam edecek çok daha geniş bir mücadele olduğunun farkındayız.
Fas’ta iki kadın giydikleri elbiseler yüzünden saldırıya uğradı ve mahkemeye çıkarıldılar. Buna çok sinirlenen bir Avaaz üyesi hemen bir dilekçe hazırlayıp imzaya açtı ve kadınların kendi seçimlerini yapma hakkının korunması için yaptığı çağrı birkaç haftada 30,000 imzaya ulaştı.
Avaaz medya ekibi halkın dikkatini bu konuya çekti ve kısa süre içinde kampanyaya destek amacıyla elbise giymiş erkeklerin fotoğrafları sosyal medyayı kapladı. Yerel bir mahkemede görülen davanın karar gününde mahkemenin dışında barışçıl gösteriler yapıldı. Sonunda, her iki kadın da suçsuz bulundu ve kadınlara saldıranlar hakkında dava açıldı!
Bugün [elbise giymekle suçlanan kadınlar] özgürse, bunun sebebi kamuoyunun yürüttüğü müthiş seferberliktir.
FIFA yöneticileri gözaltına alındığında Avaaz hemen harekete geçti ve ertesi gün Zürih'e bir ekip gönderdi. Ekibimiz binanın önünde bekleyen medyanın önüne Başkan Sepp Blatter için hazırladığımız dev boyutlarda sembolik bir hapishane hücresi yerleştirdi ve Platter'dan istifa etmesini talep etti.
41 ülkenin TV haber bültenlerinde ve yüzlerce yazılı ve online medya organında yer alan görsellerimiz, milyonlarca kişinin durumu kavramasına yardım etti. Blatter ayrıldığını açıkladıktan sonra Avaaz ekibi Dünya Kupası hazırlıkları sırasında köle işgücü kullanmalarıyla ilgili yetkililerle görüşmek üzere Katar’a davet edildi.
Hindistan Ordusu yaşlanan ve artık hizmete uygun olmayan atları ve köpekleri, yıllarca tehlikeli çatışma ortamında kendilerine sadakatle hizmet vermiş olduklarını umursamadan, sessiz sedasız öldürüyordu. Hindistan Hayvan Hakları Kurulu bu konunun üstüne gitti ve vatandaşlardan Savunma Bakanlığına, bu vafakar canlıları rehabilite etmesi için baskı yapmalarını istedi.
Binlerce Avaaz üyesi söz konusu dilekçeyi imzaladı ve birçoğu da, çok önemli bir adım daha atarak, doğrudan Savunma Bakanlığına yazdı. Hatta bazıları emekli edilmiş ordu köpeklerini sahiplenmeyi teklif etti. Kampanyanın başlamasından sadece birkaç hafta sonra Hindistan Ordusu, Hindistan Hayvan Hakları Kurulu’ndan uygun bir rehabilitasyon planı yapmasını istedi, Savunma Bakanlığı bunun için fon ayırdı ve “insani ötenazi” denen bu vahşi politikanın resmen sona erdiğini ilan etti!
Dilekçeyi imzalamanın yanı sıra, hükümete bu mesajları yazma zahmetine giren herkese gerçekten çok müteşekkiriz. Teşekkür ederiz.
Venedik’te, müteahhitler ve turistik gemi şirketleri dev yolcu gemilerinin Venedik’in merkezine girebilmesi için, çevreyi mahvedecek yeni bir kanal yapmak istediler. Bu projeyle ilgili son karar hükümetteydi ve Başbakan Renzi siyasi bir miting için şehirde olacağını açıklayınca Avaaz ekibi etkinlik alanına gitti ve bu inşaat planına karşı olan yaklaşık 100,000 üyemizin imzasını iletti.
Daha sonra binlerce kent sakini şehrin sokaklarına dökülünce Contorta kanalı projesi nihayet iptal edildi!
Amacımız Venedik'i ve lagünü korumak
Nepal korkunç bir depremle sarsıldığında Avaaz hemen bir araya gelerek 2,5 milyon Dolarlık muazzam bir bağış yaptı ve bu fonlar sahada çalışan bir düzine muhteşem gruba dağıtılarak en fazla zarar gören bölgelere barınak, tıbbi malzeme ve acil ihtiyaç malzemeler iletildi.
Topluluğumuzun fonlarıyla alınan yardım malzemeleri genellikle yerle bir olmuş ve hatta başka hiçbir yardımın ulaşmadığı köylere ilk ulaşan yardım oldu.
Nepal’de artçı sarsıntılar yüzünden evler hala yıkılmaktayken Avaaz bizimle irtibata geçti, sorunun ne kadar büyük olduğunu anladı ve fonları ayarladı - hepsi 24 saatten az zamanda gerçekleşti. Karar alma ve harekete geçme yöntemleri akıl almaz.
Basında, BM İnsani Yardım Başkanlığına Birleşik Krallık’tan korkunç politikacı Andrew Lasley’in atanabileceğine dair haberler yer almaya başlayınca, şeffaflık ve liyakat ilkesinin uygulanmasını talep eden bir kampanya başlattık.
Financial Times gazetesinin birinci sayfasına ilan verdik; BM personel şefiyle görüştük; mevcut BM çalışanlarıyla anket yaptık ve Ban Ki-moon’un Lansley’i atamaması için güçlü bir kampanya yürüttük. Şükür ki, Genel Sekreter Lansley'nin bu göreve adaylığını reddetti.
Sonra bir kampanya grubu olan Avaaz devreye girdi. 70.000 İngiltere vatandaşı David Cameron'dan Mr. Lansley'in adaylığını geri çekmesini isteyen dilekçeyi imzaladı ve 16.000 kişi BM Genel Sekreterine yazarak Mr. Lansley'nin adaylığını reddetmesini istedi. Anlaşılan baskılar işe yaramış.
Londra polisi, düzenlenecek bir iklim yürüyüşü için yolların trafiğe kapatılması için memur yollamayı reddedip, yürüyüşü düzenleyenlere binlerce sterline mal olacak bir özel şirket kiralamaları gerektiğini söyleyince Avaaz topluluğu derhal harekete geçti.
60.000’den fazla kişinin imzaladığı, gösterilerin özelleştirilmesine itiraz eden çağrımız yürüyüşü düzenleyenler tarafından polise teslim edildi. Büyük bir medya kampanyasından sonra Londra Belediye Başkanı Boris Johnson polisin tavrını açıkça sorgulayarak, doğru olanı yapmaları için üzerilerindeki baskıyı daha da arttırdı. Yürüyüşe birkaç gün kala polis geri adım atarak yürüyüşe memur göndermeyi kabul etti ve böylece demokratik ifade özgürlüğümüze saygı gösterilmesi sağlandı.
Özgürce protesto etme hakkının herkes için temel bir demokratik hak olarak kalmasını sağladığı için Avaaz’a teşekkürler. Dilekçe sayesinde protesto gösterilerimizde yolları kapatmak için özel trafik düzenleme şirketleri kiralamamız gerekmeyecek. Kampanya, yetkililere karşı durmak için ihtiyaç duyduğumuz halk desteğini bu en kritik anda almamıza yardım etti.
Meksika Kongresi, şirketlere ülkenin tüm su rezervlerini kirletme hakkı tanıyan ve kirlilikle ilgili bilimsel araştırma yapılmasını yasadışı hale getiren korkunç bir yasayı kimselere fark ettirmeden, hızlıca geçirmek üzereydi.
Bunu duyduğumuzda kilit önemdeki partnerlerle işbirliği yaparak dev bir halk kampanyası başlattık -- dev bir dilekçe oluşturduk, sokaklara döküldük ve politikacıların görmezden gelemeyeceği bir medya görünürlüğü sağladık. Daha sonra Kongrede yapılan oylamada yasa reddedildi ve Meksika’nın su rezervleri korundu.
Avaaz kampanyası insanları bilgilendirmede ve harekete geçerek vekillere baskı yapmaları konusunda gerçekten etkili oldu. Yasayı gerçekten de engelleyebileceğimizi asla hayal etmiyorduk.
Almanya’da sağcı Pegida grubu yabancı düşmanlığı yapan bir dizi yürüyüş düzenleyince Avaaz üyeleri bu iğrenç korku gösterisine sevgiyle mücadele etmek üzere biraraya geldi.
Tüm inançlardan ve sosyal kesimden gelen Alman vatandaşlarının dostluk temalı fotoğraflarını astığımız bir dostluk duvarı inşa ettik ve bu duvarı götürdüğümüz Dresden ve Berlin’deki yürüyüşlerde #mitdir etiketinin çok popüler olduğunu gördük. Kampanya, Pegida’nin bölünme yanlısı mesajına karşı çok etkili bir itiraz oldu ve Brandenburg Kapısı’nda düzenlenen ve şairlerin, müzisyenlerin ve şarkıcıların biraraya gelerek ortak insanlığımızı onurlandırdığı bir günlük çeşitlilik festivalinde zirve yaptı.
#MitDir’in mesajı çok açık: Biz farklı bir Almanya’yı savunuyoruz. Tek bakış açısından daha fazlasına izin veren bir ülke. Tartışan ve müzakere eden bir ülke. Birbirine karşı olarak değil, birlikte kurulan bir ülkeyi savunuyoruz.
Paris’teki Avaaz üyeleri, 2015 sonunda Paris’te yapılacak olan uluslararası iklim zirvesi yaklaşırken, sembolik bir eylem olarak başkentte otomobilsiz gün kampanyası yapmak gibi nefis bir fikir ürettiler.
Avaaz ekibinin desteğiyle kampanyalarını başlattılar ve dilekçenin yayınlanmasından birkaç saat sonra Belediye arayarak bu “otomobilsiz günün” Eylül ayında gerçekleşeceğine söz verdi! Otomobilsiz gün gerçekleşmekle kalmadı, ertesi yıl yeniden yapıldı!
Dilekçe ve gönderilen mesajlar Paris belediye başkanını ikna etmede etkili oldu. 2015 yılında Paris'te otomobilsiz bir gün olacak ve biz bu günün tarihi, mükemmel ve örnek bir gün olmasını istiyoruz.
Charlie Hebdo’nun Paris’in merkezindeki ofisine yapılan korkunç saldırıdan birkaç saat sonra Avaaz, kenetlenmiş ve terörizme sevgi ve umutla karşılık veren bir Fransa için çağrı yaptı.
Kampanya bugüne kadar Fransa’da yaptığımız en büyük kampanya oldu -- bir iki saatte 800,000’den fazla imza verildi. İmzaları görkemli Paris dayanışma yürüyüşünde teslim ettik. #JeSuisCharlie
Charlie Hebdo saldırıları beni iki farklı şekilde etkiledi : anlamsız ve akıl almaz bir eylemin şoku ve -herşeyin ötesinde- değerlerimizi koruma isteği. Avaaz ve protesto sayesinde, milyonlarca kişinin ortak bir temeli paylaştığını ve Avaaz'ın önerdiği ortak tepkinin korkularımızı def etmek için gerekli olduğunu fark ettim.
Brezilya'da çığrından çıkmış yolsuzluğa karşı 14 ay kampanya yürüttükten sonra önemli bir ilerleme kaydettik: şirketlerin seçimler için bağış yapmalarının anayasaya aykırı olduğu ilan edildi.
Avaaz üyeleri kampanyayı sosyal medyada ve sokaklarda canlı tutmak için çalıştı -- kampanyada Yüksek Mahkeme Yargıcını dava açmakla tehdit etmek ve adalet bakanlarını seçimlerin satın alınmasını engellemeleri taleplerine boğmak da yer alıyordu.
Yaklaşık bir milyon Avaazlı, Amazon ormanının 135 milyon hektarlık bir bölümünün koruma altına alınarak dünyanın en büyük doğa koridorunun oluşturulması için yapılan çağrıya katıldı. Bu, Fransa büyüklüğünde bir alan!
Ardından, aramızdan 78.000 kişi Brezilya, Venezuela ve Kolombiya hükümetlerinin bu çağrıyı desteklemelerini sağlamak için yürütülecek devasa bir kampanyaya fon desteği verdi. İlk adım, üç ülkeden 25 yerli topluluk liderinin ilk kez biraraya gelmesi ve Amazon koridoru fikrini savunmak için bölgesel ve uluslararası bir strateji üzerinde anlaşmaya varmalarını sağlamak oldu. Şimdi, bu üç uluslu koruma alanının gerçekleşmesi için onlarla elele vererek birlikte çalışacağız. Uzmanlar başarmamız halinde bunun kontrolden çıkmış ormansızlaşmanın durdurulmasında bir dönüm noktası olacağını söylüyorlar.
Sevgili Avaaz, Amazon'un tüm yerli liderleriyle geleceğimizi tartışmak için ilk kez toplantı yapıp biraraya gelmemiz için verdiğiniz koşulsuz destek için teşekkür ederiz. Avaaz'ın bize eşitleri gibi ve dürüst davranan ve bizi samimiyetle dinleyip sesimizin duyulmasını sağlayan gerçek bir arkadaş olduğunu gördük.
Tony Abbott Suriyeli mültecilere yardım etmeyi kesin bir dille reddettiğinde Avustralya’daki topluluğumuz başbakanlarının bu lafını sorgusuz sualsiz kabul etmeyi reddetti. 20,000 yeni mülteciye kucak açılması gibi ilham verici bir hedef koyan dev bir dilekçe oluşturdular.
Büyük bir medya kampanyası ve binlerce üyenin liderlerinin ofisine tek tek telefon etmesinin ardından Avustralya 12.000 Suriyeli ve Iraklı mülteciyi daha kabul etti ve BMMYK'ya 44 milyon Dolar katkıda bulundu.
Avrupa'ya ulaşan mültecilerin karşılarına sadece kapalı kapılar çıktığında Avaazlıların buna cevabı Avrupa çapında bir gönüllü ağı başlatmak oldu.
6,000’den fazla Avaazlı Avrupa’nın dört bir yanındaki programlarda çalıştı. Yunanistan, Malta ve İtalya'da teknelerden inen ailelere entegrasyonları için yardım ettik. Almanya ve Fransa'da Avaaz üyeleri kalplerini ve evlerini mültecilere açtı. İngiltere'de ise Suriyelilerin yeniden yerleşmelerine destek verdik.
Gönüllü olmak istedim çünkü Avrupa'nın sınırlarını kapatıp, göçmenlere karşı bir savaş yürütmesini izlemeyi reddediyorum. Tüm insanlar için dayanışmanın şart olduğuna inanıyorum ve gerçek dayanışmanın halklar, insanlar arasında olacağına inanıyorum.
2014 yılı başlarında topluluğumuz önüne çılgın bir hedef koydu -- New York’ta, binlerce kişinin liderlerden iklim için harekete geçmelerini talep etmek üzere yürüyeceği, gelmiş geçmiş en büyük iklim değişikliği seferberliğini gerçekleştirmek. Ve 21 Eylül 2014'te bu gerçekleşti.
O gün, 400,000’den fazla kişi Manhattan’da, daha yüz binlerce kişi de dünya çapında 2,000’den fazla yerde yürüdü. Tüm medya bizimle ilgili haberlerle doluydu. 18’den fazla bakan da yürüyüşte yer aldı ve Avaaz Genel Müdürü Ricken Patel tüm dünyada %100 temiz enerji talep eden 2 milyon imzalı dilekçeyi BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’a teslim etti.
Yürüyüşler, hemen sonrasında yapılan BM zirvesinde birçok liderin sokaklardan gelen baskıyı dikkate almasını sağladı; Başkan Obama "insanlarımız gösteri yapmaya devam ediyor, onların çağrılarına cevap vermeliyiz" dedi. Takip eden aylarda, %100 temiz enerjiyle çalışan bir dünya hedefini benimsemeleri ve heveslerini artırmaları için hükümetlere yoğun lobi yaptık -- daha fazlasını burada bulabilirsin.
Bir e-kampanya grubu olan Avaaz'ın örgütsel gücünün de desteği sayesinde, yürüyüşler daha önce görülmemiş sayıda insanı sokaklara çıkardı.
Brezilya Parlamentosu yeni bir internet yasası üzerinde tartışmalara başlayınca, eski Kültür Bakanı ve şarkıcı Gilberto Gil ağ tarafsızlığının korunması için bir Avaaz dilekçesi hazırladı.
330.000'den fazla Brezilyalı üyemiz Gil'le birlikte yetkili senatör ve milletvekillerini hedef alan yoğun bir çalışmaya giriştiler ve binlerce e-mail, Facebook mesajı gönderdiler, doğrudan ofislerine telefon edip bir sonraki seçimlerdeki oylarının akıbetinin bu tartışmaların sonucuna bağlı olacağını söyleyerek tehdit ettiler.
Dilekçe 10 kilit senatöre iletildiğinde Brezilya Senatosu "Marco Civil da İnternet" yasasını oy birliğiyle kabul etti. Bu yasa internete eşit erişimi koruma altına alan dünyanın en ileri yasası.
Bu hareket sivil toplumun gücünden doğdu ve Avaaz topluluğu bu taslağın yasalaşmasına katkıda bulunan görünür birçok baskı aracından biriydi.
Sayısız ertelemeler ve oyalamaların ardından AB liderleri nihayet sera gazı emisyonlarını 2030’a kadar "en az" %40 oranında azaltma konusunda anlaştı. Bu iki kelime gezegeni kurtarma yarışında hayati öneme sahip çünkü liderler 2015 İklim Zirvesi için Paris’te buluştuklarında, azaltımla ilgili taahhütleri için asgari sınır bu oranla belirlenecek.
Diğer gruplarla işbirliği yapan Avaazlılar, liderlere gönderdikleri on binlerce mesajla, tüm kıtada yapılan iklim anketleriyle, önde gelen bir Polonya gazetesinde yayınladıkları vurucu bir ilanla ve aralarında Thomas Piketty’nin de olduğu bir grup ekonomistin Financial Times’ta yaptığı harekete geçme çağrısıyla, bu sonuca ulaşılmasına yardımcı oldu. Tüm bu girişimlerin etkisi büyüktü.
Avrupa’nın iklim için harekete geçme girişimlerinin hep son anda sonuçsuz kaldığı onca yıldan sonra, iklim emisyonları azaltımı konusu yeniden liderlerin gündemlerinin birinci maddesine oturdu.
Dünya liderlerine yarın değil bugün harekete geçmeleri için baskıyı artırma çabalarında Avaaz’a katılan milyonlarca kişiye teşekkür etmek istiyorum. Halk desteği olmaksızın iklim değişikliğini durdurmak imkansız. O yüzden lütfen aynen devam edin ve her an harekete hazır bekleyin!
16 yaşındaki Amina tecavüzcüsüyle evlenmeye zorlandıktan sonra kendini öldürdüğünde 1,2 milyonumuz Fas'tan, tecavüzcülerin yargılanmaktan paçayı sıyırmak için ergen olmayan kurbanlarıyla evlenmesine izin veren ceza kanununun 475. maddesinin iptal edilmesini talep ettik.
Yasayla ilgili oylamanın yapılacağı o önemli günden bir gün önce dilekçemizi doğrudan Meclis başkanına iettik ve Fas Meclisi bu maddenin iptal edilmesine karar verdi!
Sayenizde büyük bir zafer ve önemli bir kazanım elde ettik. Avaaz ekibini ve bütün üyelerini bu büyük dayanışma eylemleri için şükranlarımı sunmama ve kutlamama izin verin.
Tanzanya hükümeti 20 yıldır, Orta Doğu’nun zengin kralları ve prensleri gelip de kıymetli yaban hayatı avlasınlar diye Maasaileri topraklarından tahliye etmeye çalışıyordu.
Avaaz üyeleri yerel gazetelerde hükümete çağrı yapan ilanlar yayınlattı, CNN ve Al Jazeera’nin gelerek, yerinden haber yapmasını sağladı ve geleneksel liderlerin üç hafta boyunca Başbakanın ofisi önünde kamp yapmalarına destek oldu. Hükümetin verdiği sözden caymayı planladığına dair haberler çıkınca, bir kez daha hızla harekete geçtik ve 2,3 milyon kişinin imzaladığı bir dilekçe hazırladık ve sosyal medyada Tanzanya Başkanı’nın Twitter’dan hükümetin "Maasai halkını bir daha asla kadim topraklarından atmayacağına" dair söz vermesini sağladık.
Daha sonra, Maasailerin topraklarını birleştirmesi ve etraflarındaki çevreyi korumalarını sağlayacak bir koruma alanı oluşturmaları için bir yıllık işletme masraflarını karşıladık. Artık topluluk yeni fırsatlarla dönüşüm geçiriyor - istihdamdan sağlık, temiz enerji sistemleri ve yaban hayatın artışına kadar. Hatta filler ve zürafalar bile bölgeye geri geldi!
Ngorongoro’daki sivil toplum kuruluşları ve Maasai topluluğu adına, Avaaz’a topluluk topraklarını muhafaza etmek için yürüttüğümüz mücadelede bize birçok yolla verdikleri destekten dolayı şükranlarımızı iletiyoruz... Bu kampanyanın ne kadar etkili olduğunu anlatacak kelime bulamıyorum.
AB seçimlerinden birkaç gün önce Yunanistan hükümeti, özel şirketlerin ülkenin güzelim sahil şeridinde inşaat yapmasına ve buraları sömürmesine izin verecek bir yasayı sinsice gündeme getirmeye çalıştı. Birkaç saat içinde, yasanın önünü kesmek için binlerce Avaaz üyesi seferber oldu.
Avaaz, WWF ile işbirliği içinde 150.000 imzalı dilekçeyi doğrudan Maliye Bakanlığına iletti. Eylemlerimizin medyada yarattığı dalga konuyu seçim öncesi tartışmaların merkezine oturttu. İtirazlar ve medyanın ilgisinin ortasında kalan Yunanistan hükümeti U dönüşü yapmak zorunda kalarak tasarıyı tamamen geri çekti.
Avaaz’ın yaptığı inanılmaz eylemlilik her zamanki popülist itirazların çok ötesindeydi ve tebriği hak ediyor.
İtalya’da işsizliğin tavan yaptığı bir dönemde hükümetin F35 savaş uçakları için 14 milyar Avro harcamayı planladığını duyan Avaaz üyeleri çok öfkelendi. Avaaz’ın İtalya’daki gelmiş geçmiş en büyük kampanyasına dönüşecek olan girişimde, yaklaşık yarım milyon İtalya vatandaşı, seçilmişlerin zaten kısıtlı olan vergi mükelleflerinin parasını yeni savaş uçaklarına harcamasına karşı harekete geçti.
Yüzlerce Avaazlı bu harcamaya itiraz için bir oturma eylemine katıldı. 472,000’den fazla imzanın doğrudan Savunma Komitesi üyesi milletvekillerine teslim edilmesi medyada büyük ilgi çekti. Bu baskı, hükümetin silah sistemleri ve askeri harcamalarla ilgili bir inceleme yaptırmasını sağladı. İnceleme sonucunda Temsilciler Meclisi, hükümeti proje bütçesini yarıya düşürmeye zorlayan bağlayıcı bir kararı kabul etti - ve tam 7 milyar Avro kurtarıldı!
Dilekçeyi imzalayan vatandaşların itirazlarına katılıyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu bu zor günlerde savunma sektörü harcamaları da akla mantığa uygun olmalıdır.
Avaaz üyeleri İtalya'daki şaibeli "gizli oylama"yı sona erdirmek için yürütülen büyük mücadeleye katıldı.
Avaazlılar açık oylamanın gerekliliğini göstermek için çarpıcı bir çıplak eylem düzenledi. Binlerce üye oylamada kilit öneme sahip bir senatöre doğrudan mesajlar göndererek tutumunu değiştirmesini sağladı. Gizli oylamayı alt ettik ve Berlusconi’nin parlamentodan atılmasına yardımcı olduk.
Konumum tarafsız olmamı gerektiyor, ancak kurumlardaki benim gibi kişilerin halkın sesine kulak vermesi son derece önemli.
Bu muazzam bir başarı. Bu canavar milyonlarca kişiyi öldürebilirdi -- tüm dünyayı tehdit ediyordu. Ancak dünya onu durdurmak için biraraya geldi. Peki, biz neler yaptık?
İlk olarak, topluluğumuz ön saflarda etkin olarak çalışan yardım kuruluşlarına 2.5 milyon dolar bağışta bulundu. Fonlarımızın hayat kurtarıcı olmasının sebebi, vaktinde harekete geçerek parayı hızla toplayabilmemizdi. Daha sonra aramızdan 4,000’den fazla kişi bu mücadeleye yardım etmek için uzmanlıklarını kullanmak üzere Batı Afrika’ya gitmeye gönüllü oldu. Avaaz gönüllüleri sahada -- Ebola Tedavi Merkezlerinde hastadan doktora virüs bulaşmasını önleme mücadelesinden, sahada çalışmak üzere işe alınan düzinelerce üyeyle birlikte sıfırdan tesis kurmaya kadar-- çok önemli roller üstlendiler.
Ebola’nın alt edilmesi insanlık için büyük bir zafer. Ancak daha da önemlisi, bu topluluğu gerçekten çok özel kılan şey, gezegenin dört bir yanında, kriz zamanlarında dünyanın öbür ucundaki insanlara yardım etmek için her şeylerini riske atmaya hazır insanların olduğunu büyük bir kararlılıkla ortaya koymalarıdır. Bu bölgede halk sağlığına yatırım yapılmasının ne kadar önemli olduğu bugün her zamankinden daha net bir biçimde ortada.
Desteğiniz ve fonları nasıl kullanabileceğimiz konusunda sağladığınız esneklik için inanılmaz müteşekkiriz. Bu esnekliğin olması çok önemliydi.
En iddialı kaynak yaratma fikirlerimizden biri 90.000'den fazla Avaaz üyesinden 1 milyon Dolar toplayıp... Malezya'nın Borneo adasında, birbirinden ayrı çeşitli koruma alanlarını birbirine bağlayan olağanüstü sayıda tür barındıran bir bölgede 157,5 hektarlık bir yağmur ormanı satın almaktı.
Borneo'nun ormanlarını yok edip yerine kârlı palm yağı plantasyonu kurmak isteyen özel şirketlerin gözü de bu toprakların üstündeydi. Burayı satın alarak, soyları tehlikede olan 700 Borneo Orangutanının ve 300 Borneo Pigme Filinin korunmasına katkıda bulunduk. Birlikte çalıştığımız Rainforest Trust, buna benzer başka önemli arazi parçalarını da korumak amacıyla bir fon oluşturdu.
Avaaz üyelerinin desteğiyle Malezya, Borneo’daki projemiz, Pigme Fillerinin, Uzun Burunlu Maymunların ve Borneo Yer guguklarının da bulunduğu, yaban hayatla dolu önemli bir nehir kıyı kuşağında yer alan son orman kalıntılarını koruma altına alıyor. Bu alanlarda bulunmak adeta eski zamanlara dönmek ve Afrika yağ palmiyesi plantasyonları salgınından önce Borneo’nun nasıl bir yer olduğuna tanık olmak gibi. Teşekkür ederiz.
BM Güvenlik Konseyi, Türk sınırında bekleyen yardım kamyonlarının Suriye'ye geçmelerine izin verecek çok önemli bir karar almayı değerlendirirken Rusya'dan 20.000 Avaazlı hükümetlerine bunu desteklemeleri için çağrı yaptı.
Avaaz dilekçeyi Rus diplomatlarına iletti ve iki haftadan daha kısa bir sürede karar oybirliğiyle kabul edildi! Bu karar yüz binlerce Suriyeli’ye yardımın engellenmeden ulaşabilmesini sağladı.
Rusya’nın bu kararı desteklemesi binlerce hayat kurtardı. Suriyeliler hala inanılmaz zorluklarla karşı karşıya ve BM’nin sonuç alıcı eylemde bulunması şart. Rusya’daki Avaaz topluluğuna Suriye halkıyla dayanışma içinde oldukları için özellikle müteşekkirim.
İki yıl bıkmadan usanmadan yürütülen kampanya sonucunda Avrupa’nın arı katili pestisitlerin yasaklamasında kilit rol oynadık -- bu sonuca bakanları mesaj yağmuruna tutarak, 2.6 milyondan fazla imzalı bir dilekçe hazırlayarak, arı yetiştiricileriyle ve 5 metrelik uçan bir arı maketi kullandığımız prostesto gösterileriyle basının dikkatini çekerek, kamuoyu anketleri yaptırarak ve daha bir çok şey eylemle ulaştık.
Artık kazanmaya başlıyoruz! Avrupa en kötü pestisitlerden bazılarını yasaklamaya karar verdi - en azından geçici olarak. Ancak mücadele bununla bitmedi. 2015’de, Avaaz üyeleri, zehirlerin tarlalarımızı nasıl etkilediğine dair AB ve ABD'de bağımsız bir araştırma için fon sağlamak üzere 800,000 dolarlık kaynak yarattı. Bir sonraki kararın alınacağı zaman biz yine orada olacağız.
Avaaz’ın muazzam dilekçesi ve yaratıcı kampanyası bu sonuca ulaşmamıza yardımcı oldu.
Maldivler'de 15 yaşındaki tecavüz kurbanı bir kız çocuğu, zina suçuyla kırbaç cezasına çarptırılınca 2 milyondan fazla Avaazlı Başkan Mohammed Waheed'den duruma müdahale etmesini ve kırbaç cezasını toptan kaldırmasını talep eden bir dilekçe imzaladı.
Avaaz hükümetin en üst düzey makamlarına lobi yaptı, Maldivlilerin %92'sinin yasa ve sistemlerde kadınları koruyan reformlar yapılmasını istediğini ortaya koyan anketler yaptırdı ve güçlü turizm sektörünü hedef alan bir reklam kampanyası başlattı. Sonunda, Yüksek Mahkeme bu korkunç kırbaç cezasını nihayet iptal etti.
Avaaz'ın katkısı kampanya sürecinde kırbaç cezasının iptal edilmesinde öncülük yaptı; milyonlarca kişinin imzaladığı bir dilekçe, ülkeyi ziyaret, kamuoyu araştırması... tüm bunlar talebe karşı konulamaz hale getirdi. Umarım Avaaz Maldivler'de reform için uğraşmaya devem eder.
Kaçak avcılar Afrika'nın dört bir yanında filleri inanılmaz sayılarda katlediyorlar -- Asya'da lüks ürünler ve hediyelik eşya yapmak için fillerin dişleri elektrikli testereyle kesiliyor. Bu korkunç gerçek karşısında yaklaşık 1,4 milyon Avaazlı ve WWF destekçisi, Leonardo DiCaprio'nun, dünyanın en büyük kaçak fildişi pazarını engellemesi için Tayland Başbakanına yaptığı çağrıya katıldı.
Binlerce kişi Başbakan'a e-posta gönderdi ve Facebook sayfasına o kadar çok mesaj yazdı ki, sayfa geçici olarak kapatıldı. Birlikte yarattığımız bu baskı Başbakan'a bizi dinlemekten ve bu kaçak ticareti sona erdirme sözü vermekten başka çare bırakmadı. Tayland hükümetinden bir kaynak bu açıklamanın doğrudan kampanyamız sayesinde olduğunu söyledi.
G8 zirvesi öncesinde açgözlü şirketlerin ve kişilerin vergi kaçırmak için başvurdukları hileli planlarına meydan okumak için bir araya geldik. 800.000 Avaazlının imzalamasıyla kitlesel bir dilekçe hazırladık ve seslerimizi G8 zirvesi başkanı David Cameron'a iletmek için ünlü şarkıcı Baaba Maal, Save the Children, ActionAid ve diğer kampanya gruplarıyla güç birliği yaptık.
21.000 şirket temsilcisinin imzaladığı mektubumuz bu meselenin iş dünyası lehine, halk lehine bir şey olarak görülmesini ve Almanya ve Kanada'nın tutumunu değiştirmesini sağladı ve böylece vergi kaçakçılığını önlemek için hükümetlerin birlikte çalışmasını sağlayacak bir anlaşmayla sonuçlandı. 'Lough Erne Beyannamesi' detayları barındırmasa da hükümetlere hileli vergi planlarını engellemesi için hükümetlerin peşine düşmek için iyi bir manivela sağlıyor.
Avaaz ve Adil Vergilendirme için Kanadalılar grupları, Kanada'nın önümüzdeki G8'de vergi cennetleriyle ve vergi kaçakçılığıyla mücadele için yapılacak çabalara "direndiğini" öne sürüyor. Bu doğru değil. Gerçekler ortada: Kanada Başbakan Cameron'un G8'de vergi cennetleri ve vergi kaçakçılığıyla ilgili bir konsensusa varılması için gösterdiği çabaları destekliyor.
Bangladeş'te bir tekstil atölyesi yıkılıp binden fazla insanın ölümüne yol açtığında Avaaz emek örgütleriyle güçlerini birleştirdi ve iki perakende devini hedef aldı. Amaç dünyaya örnek olabilecek, uygulanabilir bir işçi güvenliği planını imzalamalarını sağlamaktı.
Avaaz üyeleri H&M ve GAP'ın Facebook sayfalarını mesajlarıyla işgal etti. Bir İsveç gazetesi H&M'in patronunu hedef alan ilanımızı yayınlamayı reddedince ciddi bir tartışma başladı ve H&M'in üst düzey yöneticileri derhal Avaaz'ı aradı. 3 gün sonra bağlayıcı bir güvenlik planını imzalamayı kabul ettiler ve böylece 75 markanın daha izlerinden gitmelerini sağladılar.
H&M'in anlaşmayı kabul etmeye ikna edilmesinde esas rolü Avaaz'ın oynadığına hiç şüphem yok.
Suriye'deki krizin yalnızca ülkedeki siviller üzerinde değil, yurtdışında okuyan Suriyeli öğrenciler için de son derece yıkıcı etkileri oldu. Britanya'da 600'den fazla Suriyeli öğrenci okul ücretlerini ödemekte zorlanıyor, Üniversiteler birçoğunu derslerden atıyordu. Bu çaresiz öğrenciler adına başlatılan bir kampanya yeni bir umuda yol açtı.
48.000 Avaaz üyesince desteklenen ve yoğun medya ilgisi ve hükümet yetkililerine ve üniversitelere lobi yapmakla güçlendirilen kampanya, üniversiteleri ücret talep etmeye ve erişim fonları açmaya zorladı. Özel bağışçıların tekil öğrencilere burs vermelerini ve hükümetin yabancı üniversitelerden gelen öğrenciler için yeni bir güvenlik tedbiri düşünmesini sağladı. Şimdi bu Suriyeli öğrenciden birçoğu eğitimlerine devam ediyor.
Bu kampanya müthiş oldu -- Şimdi taksitlerim ertelenmiş durumda ve en çok ihtiyaç duyulan zor durum finansmanına erişebiliyorum. Böylece, nihayet eğitimimi tamamlamaya odaklanabilir ve zaman geldiğinde, geri gidip Suriye'nin yeniden inşasına yardım edebilirim. Teşekkürler Avaaz!
Afganistan'da 11 yıl süren çatışmalar sırasında yerel Afgan tercümanlar askeri birliklerin ve yardım çalışanlarının yerli halkla iletişim kurmasına yardım etti. Birçoğu görev başında öldü veya yaralandı ve şimdi Taliban öldürmek için hala hayatta olanların peşine düştü. Abdul adlı bir tercüman Britanya hükümetinin kendisine ve meslektaşlarına iltica hakkı tanıması için bir kampanya başlattı.
Bu çağrı kısa sürede 80.000 Britanyalı tarafından desteklendi ve Avaaz eski generaller ve mevcut milletvekilleriyle birlikte çalışarak bu konuyu basında büyük bir gündem maddesine dönüştürdü. Şimdi hükümet tercümanların neredeyse yarısına sığınma hakkı tanıdı ve kalanlar için mücadele devam ediyor.
Bu mesleği yapmak için her şeyimizi tehlikeye attık. Britanya hükümetinin hizmetlerimizin ve onlar için yaptığımız fedakarlığın farkına varmasından memnunuz.
Fransız-Türk vatandaşı bir Erasmus öğrencisi olan Sevil Sevimli İstanbul'da üniversitede okurken 1 Mayıs kutlaması için yapılan bir konsere katıldığı için gözaltına alındı. 10 ay boyunca tam bir yargı kabusu yaşadı ve Lyon'daki evine dönemedi.
Bu acımasız ve keyfi gözaltından büyük öfke duyan Sevil'in destekçileri bir Avaaz dilekçesi başlattılar ve 136,000 üyemiz de bu dilekçeyi imzaladı. Daha sonra Sevil'in ailesinin Fransa İnsan Hakları Elçisiyle görüşmesi, Türkiye'ye baskı yapılmasına yardımcı oldu. Sevil nihayet serbest bırakıldı ve Fransa'ya döndüğünde çok duygusal bir buluşma yaşandı!
Bu çağrı hapisteyken umudumu kaybetmememe destek oldu.
Kosta Rika Kongresi'ndeki İnsan Hakları Komisyonunun homofobik başkanı eşcinselliğinin nasıl "tedavi" edileceğini anlatması için bir doktoru Kongre'ye davet ettiğinde Kosta Rikalı Avaaz üyeleri buna karşı ayağa kalktı.
Avaaz topluluk kampanyaları sayfasında başlatılan ve başkanın istifasını isteyen dilekçe büyük bir hızla yaygınlaştı ve aniden 25.000 imzaya ulaştı. Kongre üyesi istifa etmeyi reddedince Avaaz basının önünde, bu imzaları büyük rengarenk kutular içinde Kongre başkanına teslim etti. Kongre başkanı kendisi ve partisi adına homofobik kongre üyesini yeniden atamayacağına söz verdi -- ve sadece birkaç hafta sonra bu görevden el çektirildi!
29 Kasım’da BM’de yapılan oylamada Filistin büyük bir çoğunlukla dünyanın 194’üncü devleti olarak tanındı. Bu, Filistin halkı ve barış için büyük bir zaferdi -- ve topluluğumuz bunun gerçekleşmesinde önemli bir rol oynadı. İçimizden yaklaşık 1,8 milyon kişi Filistin’in devlet olarak tanınmasını talep eden dilekçeyi imzaladı. Ardından, birçoğumuzun maddi katkısıyla yaptırılan anketler, kilit Avrupa ülkelerinde halkın %79’unun Flistin’in devlet statüsünü desteklediğini ortaya koydu.
Sokakta ise, Brüksel’deki AB Komisyonu binasının dışında, 4 katlı bir bina büyüklüğünde devasa bir bayrak astık. Hükümet koridorlarında ise Avaaz çalışanları ve üyeleri hükümet bakanları ve milletvekillerine konuyla ilgili görüşümüzü anlattı ve binlerce kişi de e-posta, Facebook ve Twitter mesajları gönderdi.
Oylamadan önceki son saatlerde Avaaz üyeleri dışişleri bakanlarının ve devlet başkanlarının telefonlarını kilitledi. BM oylamasının sonucu: 138 Evet, 41 Çekimser ve sadece 9 Hayır. Sesimiz duyulmuş, tarih yazılmıştı ve öyle ki, artık Filistin bayrağı New York’taki BM binasının önünde dalgalanıyor.
Avaaz ve dünyanın dört bir yanındaki üyeleri hükümetleri Filistin halkının devlet olma, özgürlük ve barış talebini desteklemeleri için hükümetlerin ikna edilmesinde önemli bir rol oynamıştır... onların dayanışmaları ve destekleri tüm Filistin’de hatırlanacak ve şükranla korunacaktır.
15 yaşındaki Malala Yousafzai Taliban tarafından vurulduğunda tüm dünya ayağa kalktı. Tepki olarak yaklaşık 1 milyonumuz Pakistan hükümetinden, Malala'nın 'herkes için eğitim' hayalini gerçekleştirmesi için, Pakistan'ın yoksul çocuklarının okula gitmesini sağlayacak bir ulusal harçlık programına destek vermesini istedi.
BM Eğitim Elçisi Gordon Brown dilekçemizi Pakistan Başkanı Zardari'ye elden ulaştırdı ve Başkan da dilekçeyi imzaladı! Aynı gün, Malala'nın vurulmasından bir ay sonra, Pakistan hükümeti 3 milyon çocuk için harçlık programını resmi olarak başlattı.
Avaaz üyelerinin yaptığı gibi, sesimizi duyurmak için birlikte hareket ettiğimizde Malala'ya verdiğimiz eğitim sözünü yerine getirmeye başlayabiliriz.
Brezilya Kongresi kerestecilere ve çiftçilere Amazon'da büyük çaplı ağaç kesimi yapmaları için tam yetki veren korkunç bir ormancılık yasası geçirdiğinde 2 milyon Avaazlı Brezilya Başkanı Dilma'ya bu yasayı reddederek Amazon'u kurtarmasını talep eden bir dilekçe imzaladı.
Greenpeace, WWF, önemli Brezilyalı kuruluşlar ve önde gelen tanınmış kişilerle kurduğumuz güçlü ortaklık, Brasilia'da kilit bakanlarla üst düzey toplantıların ve yaratıcı gösterilerin yapıldığı etkileyici bir günde, mesajımızı herkese güçlü bir biçimde duyurdu. Dilma'nın cevabı yasanın en tartışmalı bölümlerinin birçoğunu veto etmek oldu.
Bir inşaat şirketi Hindistanlı işçileri yalan vaatlerle Bahreyn'e götürüp de orayı terk etmelerine izin vermediğinde Avaaz topluluğu hemen harekete geçti.
Trajik bir biçimde kendini öldüren bir işçinin kardeşi, topluluğumuzun kampanya sayfasında başlattığı kampanyayla, şirketin kalan 100 işçinin gitmesine izin vermesini talep etti. 20.000 Avaaz üyesi bu çağrıya katıldı ve şirketin ticari ortaklarıyla irtibata geçerek baskıyı artırmalarını istedi. Birkaç günde, Hindistan hükümetinin 7 yılda yapamadığını yaptık: inşaat şirketinin işçilerin evlerine dönmelerine izin vermesini sağladık. Hatta şirketten bir daha seyahat yasağı uygulamayacağına dair söz bile aldık.
Avaaz olmasaydı bu mümkün olmazdı.
Az sayıda zengin ülke ve şirket tarafından gizlice kaleme alınan ACTA (Anti-Counterfeiting Trade Agreement - Sahteciliğe Karşı Ticaret Anlaşması) çokuluslu aktörlere interneti kontrol ve sansür etme gücü verecekti. Kapalı kapılar ardında hazırlanan anlaşmanın detayları ortaya döküldüğünde 2 milyonu aşkın Avaaz üyesi imzaladıkları dilekçeyle Avrupa Parlamentosundan kanun yapıcıların özgür ve açık internete destek verip ACTA'nın yürürlüğe girmesini reddetmelerini talep etti.
Neredeyse 3 milyon imzacıya ulaşan dilekçe doğrudan Brüksel'deki karar vericilere iletildi. Son oylamada yasa tasarısı reddedildiğinde ACTA'nın yenilgisini duyuran Avrupa Parlamentosu basın açıklamasında Avaaz dilekçesinin kararda önemli bir faktör olduğundan söz edildi
Avaaz'ın 2,8 milyon imzalı dev dilekçesinden çok etkilendim. Yurttaşların kaygıları Avrupa Parlamentosunca dikkate alındı.
Avustralya'da binlerce Avaazlı dünyanın en büyük deniz koruma alanları ağının oluşturulmasına yardım etti. Bu yılın başlarında bir milli deniz parkı oluşturulması yönündeki öneri halkın görüşüne açıldığında, endüstriyel balıkçılık ve madencilik şirketleri tüm güçleriyle bunu durdurmak için uğraştılar.
Ama yüz binlerce Avaaz üyesi Çevre Bakanı'na bir mektup gönderdi ve yaklaşık 30.000 kişi halk görüşü kayıtlarına öneriyi destekleyen yorumlar gönderdi. Hükümetin, halkın ne istediği hakkında pek şüphesi kalmamıştı. Avustralya halkı dünyanın dört bir yanındaki yurttaşların da desteğiyle hükümete, Mercan Denizi'nin bu önemli şeridini madencilik, petrol ve gaz sektöründen koruması için gereken görevi verdi.
2008 yılında, Avaaz misket bombalarının yasaklanması için mücadele etti. Bu bombalar, çatışmalardan çok sonra bile, meraklı çocukların ölmesine sebep olan, oyuncağa benzeyen patlayıcılar. Misket bombası patlamasından sağ kurtulan Branislav Kapetanoviç'in Avaaz üyelerine gönderdiği bir video mesajının ardından harekete geçtik. Avaazlılar, hükümet liderlerine, misket bombalarıyla ilgili hiçbir yasal boşluğu olmayan küresel bir yasak getirmeleri çağrısı yapan 164.272 e-posta gönderdiler. Yüzden fazla ülke güçlü bir anlaşma imzaladı ve görüşmelerde yer alan yandaşlarımız, Avaaz'ın gerçek bir fark yarattığını söyledi.
Üç yıl sonra, sinsi silah üreticisi ülkeler yasağı iptal ettirmeye çalıştıklarında biz hazırdık. Misket Bombalarına Karşı Koalisyon'daki (CMC) dostlarımızla bir araya geldik ve yarım milyonu aşkın kişi, misket bombaları kurbanlarıyla birlikte hareket etti ve hükümetlere oy verirken vicdanlarını dinlemelerini söyledik. Öyle yaptılar! Yasak muhafaza edildi ve CMC'deki ortaklarımıza göre bizim katkımız belirleyici oldu.
Misket bombaları 2008 tarihli Misket Bombaları Sözleşmesiyle yasaklandı. Avaaz'ın 2008 ve 2011'de başlattığı kampanyalar, bu hedef gözetmeyen silahların yasaklanması ve hayatların kurtarılması için uluslararası topluluğa baskı yapılmasında önemli bir rol oynadı.
Durban'daki kritik iklim görüşmelerinde 800.000'den fazla Avaazlı, zaferi neredeyse yenilgi cehenneminin ağzından çekip altı.
Güney Afrika'daya giden ekibimiz görüşmeler sırasında talebimizi her gün, gergin geçen görüşmelerin son gününde Financial Times'da yayınlanan bu ilan gibi, büyük ilgi çeken eylemlerle iletti. ABD ve Kanada gibi petrol dostu ülkelerin yaptığı büyük baskıya rağmen, kıymetli Kyoto Protokolü'nü koruyan bir anlaşma yapılabildi.
Dünyanın dört bir yanından 800.000'i aşkın kişiye teşekkürler -- yükselttiğiniz ses görüşmelerin sonunda çok önemli bir etki yarattı.
Yorulmak bilmez Indignados'larla güç birliği yapan İspanyol Avaazlılar sokak tiyatroları sergiledikleri gösterileriyle dünyanın dikkatini çekti ve 100.000 imzanın toplandığı güçlü bir dilekçeyle geçmişte yolsuzluk yapmış politikacıların seçimlere katılmalarının yasaklanmasını istediler.
Gösterdiğimiz yoğun çabayla, ülke çapında resmi bağışlarla ilgili bir tartışmayı tetikledik. Buna büyük ihtiyaç vardı. Bir İspanyol gazetesi Avaaz'a "Günün Meleği" ünvanını layık gördü.
Avaaz yurttaş platformu, siyasi yolsuzluğa karşı yürüttüğü mücadeleyle, Kongre önünde gerçekleştirdiği sembolik eylemle ve topladığı 100.000'den fazla imzayla melek ünvanını hak ediyor.
Popüleritesinin giderek azalması ve hakkında açılan tecavüz davaları karşısında İtalya'nın Silvio Berlusconi'si muhaliflerin sesini parlamentodan saçma sapan bir sansür yasası geçirerek kısmaya kalkıştı.
İtalya'daki Avaaz üyeleri buna karşı savaştı -- 70.000 imzalı güçlü bir dilekçenin hazırlanmasında ve oylamadan hemen önce parlamentoya binlerce telefon edilmesinde başı çektiler. Berlusconi kaybetti. İtalya demokrasisi kazandı.
Mısırlılar, Mübarek rejiminden kurtulma mücadelelerinin en zor ve karanlık anında, tüm dünyadan dayanışma göstermelerini istedi -- ve Avaaz bu çağrıya cevap verdi.
Dünyanın dört bir yanından 600.000 Avaazlının imzaladığı destek mesajları Al Jazeera yayınıyla doğrudan Tahrir Meydanına iletildi -- bu yayınlarla, büyük bir umutla hareket eden bir hareketin en şiddetli ve belirsiz anlarında ayakta kalmalarına yardımcı olduk.
Hindistan'da yolsuzluk virüs gibi yayılmış, ülkedeki demokrasinin her şeyini zehirliyordu. Ama bu hastalıkla mücadele etmek için kitlesel bir hareket ortaya çıktı. Avaaz'ın yolsuzlukla mücadele hareketini desteklemek için hazırladığı dilekçeyi sadece 36 saatte 500.000 Hindistanlı imzaladı.
Halkın gücünün baskısıyla, hükümet hareketin tüm taleplerini kabul etti ama şimdiye dek bu sözünü yerine getirmiş değil. The Times of India gazetesi Avaaz için yolsuzlukla mücadele hareketinin "kilit aktörlerinden biri" dedi.
...Avaaz Jan Lokpal girişiminin kilit aktörlerinden biri oldu: siyasi partilere gönderdiği online dilekçeler ve faksların yanı sıra yaratıcı bir billboard kampanyası da yürüttü. Ayrıca, ortak hazırlık komitesinde müzakerelerin ateşlendiği sırada Personel ve Eğitim Biriminin posta kutularının Jan Lokpal'ı Kurtar başlıklı mesajlarla dolmasını sağlayan da Avaaz'ın aracılığı oldu.
Uyuşturucuyla savaş vergilerimizden milyonlarca dolar harcanmasına, trilyonlarca doların organize suça akıtılmasına, sayısız hayata mâl oluyor ama hiçbir sonuç elde edilemiyor. Bir grup eski başkan, reform yapılması ihtiyacını açıkça savunabilmek için bir araya gelerek Uyuşturucu Politikası Küresel Komisyonu'nu kurunca 600.000'den fazla Avaazlı bu mücadeleye katıldı ve uyuşturucuyla savaşın sona ermesi için çağrı yaptı.
Küresel Komisyon ve Avaaz BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'la görüştü. 30 dakika süren görüşmede Avaaz dilekçesi takdim edildi ve bunun, halkın bu savaştan vazgeçilmesini talep ettiğinin bir göstergesi olduğu defalarca vurgulandı.
Ban kayda değer bir adım atarak uyuşturucu sorununun çözümü için yeni yolların araştırılması için bir görev gücü oluşturmaya karar verdi! Sonrasında, Amerika ülkelerindeki yüz binlerce Avaazlı kendi liderlerine daha insancıl uyuşturucu politikaları benimsemeleri için çağrıda bulundu. Seslerimizi Guatemala Başkanı Otto Pérez Molina'ya basın eşliğinde teslim ettik. Sonuç, Amerika Devletleri Teşkilatı'nın uyuşturucuyla mücadelede yasaklamanın ötesine geçip, askeri bir mesele gibi değil, kamu sağlığı için öncelikli bir konu olarak ele alınması yönünde tarihi bir beyannameyi kabul etmesi oldu.
Bu dilekçe için Avaaz'a teşekkür ederiz çünkü bize, Amerika kıtası liderleri olarak, bu konuyu bir tabu gibi görülmeden tartışmamız için güç veriyor.
Kanada'nın muhafazakar yetkilileri ve işadamları ülkede Murdoch tarzı bir propaganda TV ağı kurmak için uğraşıyordu ama yanıltıcı ve yalan haber yayını yapılmasını yasaklayan ulusal gazetecilik standartlarına darbe vurmaya kalkıştıklarında çok ciddi muhalefeti tetiklediler.
Kanadalı 100.000'den fazla Avaaz üyesi bu duruma itiraz eden dilekçeyi imzaladı ve dengeli haberciliğin altını oyacak bu akıl almaz öneri geri çekildi.
Mısır'da, Hüsnü Mübarek iktidarı bıraktığında çalıntı milyarlarını da yanında götürmeye çalıştı. Birkaç gün içinde yarım milyon Avaaz üyesi G20 maliye bakanlarından Mübarek'in malvarlığını derhal dondurmaları için çağrıda bulundu.
Bakanların Paris buluşmasında mesajımızı, Eyfel Kulesinin karşısına kurduğumuz dev bir "protesto piramidi"yle duyurduk. Birkaç hafta sonra AB ve diğerleri Mübarek'in ve yardımcılarının mal varlıklarını dondurdu.
Bahreyn hükümetinin demokrasi yanlısı göstericileri vahşice bastırmasına tepki olarak 500.000 Avaaz üyesi Bahreyn'in prestijli Formula 1 Grand Prix'ine ev sahipliği yapmasına izin verilmemesini talep etti. Avaaz üyeleri tüm F1 ekiplerine Facebook ve Twitter'dan mesaj gönderdi. Daha sonra, kendisine ulaştığımız efsane sürücü Damon Hill de bize destek olmayı kabul etti.
Kampanyamızdan dünya çapında binlerce haberde söz edildi. F1 uyduruk bir raporla Bahreyn'deki zulmün üstünü örtmeye çalıştı ama gerçek rapor Avaaz'a sızdırılmış ve medyaya servis edilmişti. Hikaye F1 ekiplerinin nihayet Bahreyn yarışından çekilmesine ve F1 başkanlarına yarışı iptal etmekten başka şans bırakmayıncaya kadar gündeme geldi. Ne yazık ki yarış, ihtilaf devam etse de, ertesi yıl Bahreyn'e geri döndü.
Uganda hükümeti gey Ugandalıları ölüm cezasına çarptıracak bir yasayı tartıştığı sırada Avaaz üyeleri, kilise liderleri ve insan hakları aktivistleriyle elele vererek bu feci yasaya itiraz eden 450.000 imza gücündeki bir dilekçeyi Uganda Parlamentosuna iletti. Bu teslimat dünya çapında birinci sayfadan haber oldu ve yasa tasarısı da ortadan kayboldu.
Uganda Parlamentosu konuyu bir yıl sonra yeniden gündeme getirdiğinde biz de hazırdık: dilekçemiz birkaç gün içinde müthiş bir hızla 450.000'den 1,6 milyon imzaya çıktı. Ayrıca on binlercemiz hükümetlerimize çağrılar yaptık ve önemli uluslararası haberlerde yer aldık. Dünyanın dört bir yanından gelen yoğun baskı yüzünden Uganda Parlamentosu sözcüsü acil bir oturumla tasarıyı engellemek zorunda kaldı. Homofobik kanun yapıcılar yasayı 2012 yılında bir kez daha geri getirmeye çalıştıklarında büyük bir Uganda gazetesinde bir reklam yayınlattık. İnanılır gibi değil ama 2013'te tasarı bir kez daha ortaya çıktı -- ve bu kez geçti -- ama ertesi yıl Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.
Muammer Kaddafi Bengazi'yi tamamen yerle bir etmekle tehdit ettiğinde Avaaz üyeleri onu durdurmak için kolkola girdi.
BM Güvenlik Konseyi'nin önemli bir oylama yapacağı günün öncesinde Avaazlılar mal varlığının dondurulmasını ve koruyucu tedbirlerin alınmasını talep eden bir milyon mesaj gönderdi. Bir katliamın önüne geçildi. Son itirazcılardan olan ABD'nin BM büyükelçisi kampanyamız için bize teşekkür etti.
@Avaaz dilekçesini imzalayanlar: Teşekkürler. BM Güvenlik konseyi #Libya'daki şiddeti kınadı ve sivillerin korunmasını istedi.
Yarım milyon Avaazlı 1.000'den fazla yerli halktan oluşan protestoculara katılarak Bolivya Başkanı Eva Morales'ten Amazon'u tam ortasından ikiye bölecek bir otoban inşaatını durdurmasını talep ettiler.
Dayanışmamız yerli protestocuların elini güçlendirdi. Avaaz ekibi de Bolivya kabinesinden bakanlarla oldukça hararetli ve detaylı bir toplantı gerçekleştirdi. Baskı işe yaradı! Morales inşaatı iptal etti, projeye izin veren kararı geri çekti ve inşaattan etkilenen TIPNIS milli parkını ve yerli halka ait bölgeyi -- Bolivya Amazonu'nun en değerli yerini -- koruyacağına söz verdi! Sonsuza kadar!
Benim için bu halkın dediklerini yaparak yönetmek demektir.
Kaçak avlanma ve habitat kaybı nedeniyle tehdit altında olan filler, nesli tükenmekte olan türler listesinde bile değillerdi. Ancak dünya çapında 500.000 Avaaz üyesi Afrika Fil Koalisyonu'na bu davalarında destek oldu.
BM'deki tırnak yedirten oylamadan sonra ve sahadaki ortaklardan son bir baskıyla, BM Nesli Tehlike Altında Olan Türler oturumunda fillerin koruma altına alınmasını sağlayabildik.
Hiç şüphesiz ki dilekçe bir fark yarattı ve tüm filler için olması gereken sonucun elde edilmesine yardımcı oldu.
Hilton Hotelleri uluslararası tecavüz ticaretine yıllarca göz yumdu. Otellerindeki kadın ve kız çocuklarının tamamen korunması gibi bir sorumlulukları olduğunu düşünmüyorlardı. 317.000'den fazla Avaaz üyesi ise aksini düşünüyordu ve Hilton CEO'sunu eğer bu tutumundan vazgeçmezse memleketinde etkili bir reklam kampanyası başlatacağım konusunda uyardık.
Dört gün sonra Hilton, 180.000 çalışanının tamamına seks köleliğinin nasıl fark edileceği ve önleneceği konusunda eğitim vermeyi kabul etti. Hilton bizi dinledi ve gereken adımı attı -- şimdi bu alanda otelcilik sektörünün başını çekiyorlar.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu işgal altındaki Filistin topraklarında daha çok yerleşim yeri kurmayı planladığını açıklayarak ABD liderliğinde süren barış görüşmelerini raydan çıkardı. Avaaz'ın tepkisi, tüm dünyanın yerleşimlerin inşa edilmesine karşı ve iki devletli bir çözümden yana duruşunu ortaya koymasına yardım etti.
Avaaz'ın yaptırdığı bir kamuoyu anketi ve medya çalışmaları, Başkan Obama'nın, İsrail ve Filistin arasında yapılacak önemli bir görüşmeden önce, iki devletli bir çözümü savunmasına yardımcı oldu. İşte bununla ilgili bir video.
Haiti'yi vuran devasa deprem ülkeyi harabeye çevirdi. Aramızdan binlerce kişi yardım ve yenilenme için 1,3 milyon Dolardan fazla katkıda bulundu. Bu fonlar hayat kurtaran gıda paketleri, barınma ve ilaç almaları için önde gelen yerel gruplara iletildi.
Ne var ki bu kriz daha fazlasını dayatıyordu. Daha sonraki haftalarda yüz binlerce Avaaz üyesinin imzaladığı dilekçe, Haiti'nin zengin ülkelere borçlu olduğu 1 milyar Doların iptal edilmesinin sağlanmasında rol oynadı. Nasıl tepki verdiğimizin öyküsünü buradan izle.
Brezilya'nın gözüpek milletvekilleri, yolsuzluk suçundan hüküm giymiş kişilerin seçimlerde aday olmasını yasaklayan "Ficha Limpa" yasa tasarısını sunduğunda birçok kişi bunun asla geçmeyeceğini söyledi.
Ama Avaazlılar Brezilya tarihinin en büyük online kampanyasını oluşturmak için harekete geçerek 2 milyon imza topladılar, 500.000'den fazla online eylem yaptılar ve on binlerce telefon ettiler. Yoz milletvekillerinin tasarıyı önlemek için yaptıkları her girişimle mücadele ettik.
Yalnızca yasanın Kongre'den geçtiğine tanık olmadık; 330'dan fazla adayın etik dışı faaliyetler yüzünden aday olamamalarını izledik! Bu, Brezilya'yı çığrından çıkmış yolsuzluktan kurtarma yönünde önemli bir adım oldu.
Brezilya halkıyla hiç bugün duyduğum kadar gurur duymamıştım! İmzalayan herkesi tebrik ederim. Bugün kendimi siyasi gücü olan gerçek bir yurttaş gibi hissediyorum.
Sel yüzünden Pakistan'ın beşte biri sular altında kalıp da milyonlarca kişi evsiz barksız, umutsuzca yardıma ihtiyaç duyduğu bir zamanda Avaaz üyeleri sadece üç günde 300.000 Dolar bağış yaptı.
Ama bununla yetinmedik: Toplamda yaklaşık 1 milyon Dolar doğrudan güvendiğimiz yerel gruplara iletildi. Topladığımız her kuruş yardıma ihtiyaç duyan Pakistanlılara ulaştırıldı.
Uluslararası Balinacılık Komisyonu (IWC) 2010 yılında, onyıllardır süren balina avı yasağını fiilen kaldırarak balinaların katledilerek satılmasını yasallaştıracak bir öneri sundu. Avaaz üyeleri bir araya gelerek bu teklifi engellemek için dev bir kampanya başlattı ve dünya çapında 1,3 milyonumuz bu dilekçeyi imzaladı.
Dilekçe, IWC'ye bir medya ordusu önünde teslim edildi. Öneri suya düştü ve balina yasağına dokunulmadı.
Bu balinalar adına büyük bir kazanımdı ama Japonya ve diğerleri IWC'deki boşlukları suistimal etmeye devam etti. Kesin zafer elde etmek için Komisyonu güçlendirmek ve reforme etmek için hep birlikte çalışmamız ve hükümetleri balina avcılığını savunan ülkelerde seferber olmalıyız.
Birleşik Krallık koruma altındaki deniz alanını ikiye katlama planını halkın görüşüne açmaya karar verdiğinde derhal harekete geçtik!
223 ülkedeki Avaaz üyeleri, gelen tepkilerin %85'inden fazlasını oluşturan toplam 221.000'den fazla yorum gönderdi ve ticari balıkçılığın yasaklanması ve ada halklarının haklarının desteklenmesini istedi. BK Dışişleri Bakanlığı duyurusunda bizim önerilerimizden de söz etti! Bu, denizlerimizi aşırı avlanmadan koruma mücadelesinde önemli bir adım oldu.
İlk kez devreye sokulan ve kişilerin ilettiği taleplere yanıt verilmesinin gerekli olduğu bir işlem olan Avrupa Yurttaşlar Girişimi'ne Avrupa Birliği'nin tüm ülkelerinden 1 milyonu aşkın kişi katıldı.
Avaaz üyeleri genetiğiyle oynanmış tarım ürünlerinin, sektörden etkilenmeyen bağımsız araştırmalar yapılıncaya kadar AB'ye sokulmaması için derhal bloke edilmesi için çağrıda bulundu. Bu girişimle, yetkililere Avrupa'nın güvenli olmayan gıdaları yemeye zorlanamayacağına dair net bir mesaj iletildi.
Güney Afrika'da iğrenç bir uygulama var: lezbiyen kadınlara 'düzeltmek' için tecavüz ediliyor. Yerel bir grup, hükümetin 'düzeltici tecavüz' uygulamasına el atmasını talep eden bir kampanya başlattığında ilk başta dikkate alınmadılar.
Ama başlattıkları dilekçe 170,000 imzaya ulaşınca topluluğumuz -- diğer aktivist gruplarla birlikte -- devreye girdi. Yaklaşık bir milyon imzaya ulaşan dilekçe ve medyanın yoğun ilgisiyle hükümetin dikkati çekildi ve hükümet bu korkunç suçlara karşı önleyici tedbirler alacağını taahhüt etti.
"Legge Bavaglio" ya da tam bir ağız tıkama yasası denebilecek kanun teklifi, İtalya hukuk sisteminin suç ve yolsuzlukla mücadele etme hakkını elinden almaya çalıştı. Yazı işleri müdürlerini ve gazetecileri susturabilecek ve politikacılardan hesap sormaya cüret edenlere ağır cezalar verebilecekti.
Ama İtalya'daki 340.000 Avaaz üyesi bu utanç verici tasarının yasalaşmasını önledi ve meclisin gündemini -- tarihte ilk kez -- halk gücünü harekete geçirerek değiştirdi.
Politikayla halk arasında bir hat açıldı - bir an iki ucu birleştirilemeyecek gibi görünen mesafe arasında bir köprü kuruldu.
2009 yılında Avaaz üyeleri ve ortakları dünya liderlerine kulakları sağır edecek bir uyarı borusu çalmak için güçlerini birleştirdiler. 135 ülkede organize edilen 2.600 etkinlikte, liderlerden gezegenin esenliğini ciddiye almalarını talep ettik ve iklim politikalarında değişiklik çağrısında bulunduk.
Zamanın hızla geçtiğini, tehlike çanlarının çaldığını ve harekete geçmek gerektiğini tüm dünyanın anlamasını sağlamak için pankartlardan şarkılara, yaratıcı gösterilere birçok eylemde bir araya geldik. Medya çağrımızı görmezden gelemedi; dünya liderleri de... Kelimelerle anlatılacak gibi değil ama bu video belki biraz anlatabilir.
Liderlerimiz tarih yazmadı -- ama dünya halkları yazdı. Görüşmeler yaklaşırken küresel iklim uyarı çağrımız dünya çapında binlerce etkinlikte insanların bir araya geldiğine ve dünya liderlerini Kopenhag zirvesine katılmaya teşvik etmesine -ki, katıldılar- tanık oldu. Ardından, görüşmeler kapanmak üzereyken binlercemiz ciddi bir anlaşma talep eden gösteriler yaptık. Bunlardan birini Başpiskopos Desmond Tutu konferans merkezinin içinde gerçekleştirdi.
Görüşmeler sona erinceye kadar adil, ihtiraslı ve bağlayıcı bir anlaşma için baskıyı sürdürdük. Gençler görüşmeler sırasında, Avaaz'ın güçlü bir anlaşma talep eden küresel dilekçesini imzalayan milyonların isimlerini yüksek sesle okudukları bir oturma eylemi yaptı.Sonuçta adil, ihtiraslı ve bağlayıcı bir anlaşma elde edemedik ama dünyanın en yoksul ülkelerinin iklimin etkileriyle başedebilmelerine yardımcı olacak 100 milyar Dolarlık bir finansman elde ettik.
Bu ileriye doğru önemli bir adımdı ve birçokları için Kopenhag'dan çıkan sonuç hayal kırıklığı olsa da bir Avaaz üyesi durumu güzel özetledi: "fil harekete geçti". Kopenhag'dan aldığımız kıymetli dersler sonraki yıllarda iklim değişikliği konusunda ivmeyi yükseltmemize yardımcı oldu.
Gıda fiyatlarının tavan yaptığı bir dönemde, Sierra Leone Dışişleri Bakanı Zainab Bangura Avaaz'ın dünya çapındaki üyelerine çağrı yapan bir video yayınladı ve hükümetlere baskı yaparak harekete geçmelerini sağlamamızı istedi. 360.000'den fazla üyemiz bu çağrıya cevaben, Roma'daki acil durum gıda zirvesinde BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'a iletilen dilekçeyi imzaladı.
Oluşan küresel baskıya yanıt veren bağışçı ülkeler acil gıda yardımı için milyarlar vadetti ve tarım politikasını yeniden değerlendirecek bir sürece giriştiler. Temmuz 2010'da G8 "biyo-yakıtların sürdürülebilir üretim ve kullanımıyla ilgili politikaların gıda güvenliğiyle uyumlu olmasını sağlayacağı" taahütünde bulundu.
Avaaz dünyanın her yerindeki dezavantajlılar için bir müttefik ve toplanma noktası.
Guantanamo hapishanesinde işkence yapılmasından duyduğu öfkeyle, dünyanın dört bir yanındaki Avaaz üyeleri Washington D.C. metrosunda büyük bir billboard kampanyası için fon oluşturdu.
İlanlar ve ilanlarda yer alan alışılmadık mesajlar -- politika yapıcılara işkencenin yasadışı olduğunu ve aslında El Kaide'nin eleman devşirme stratejisinin önemli bir parçası olduğunu söyleyen -- Washington Post ve Der Spiegel gibi büyük medya organlarında yer aldı ve ABD'nin başkentinde Gantanamo'nun kapatılması çağrımız büyük yankı buldu.
WHO'dan bir bilim insanı Avaaz'a, endüstriyel et lobisinin H1N1 virüsünün üremesinde fabrika çiftçiliğinin olası rolüyle ilgili tüm araştırmaları engellediğini söyleyince 225.000 Avaaz üyesi gerekli araştırmaların yapılmasını talep eden dilekçeyi imzaladı. Avaaz ekibi imzaları temsilen 225 karton domuzdan oluşan bir sürüyü Dünya Sağlık Örgütü'ne götürdü.
Başlangıçta duruma şüpheyle yaklaşan WHO Gıda Güvenliği ve Zoonoz direktörü Dr. Jørgen Schlundt fikir değiştirerek uluslararası düzenlemelerin gerekli olduğunu kabul etti. Fotoğraflara ve öykünün tamamına buradan ulaşabilirsin.
2009 yılında Brezilya Amazon yağmur ormanının geniş bir bölümünü, kendi çıkarına kullanması için tarım sektörüne vereceği bir yasayı geçirmek üzereydi.
Brezilya'daki Avaaz üyeleri yalnızca iki günde Başkan Lula'nın makamına 14.000 telefon etti ve 30.000 online mesaj gönderdi. 11. saatte halkın baskısı etkili oldu. Yasa tasarısının iptal edilmesini sağlayarak ormanı kurtardık.
Nargis kasırgası Burma'da 100.000'den fazla insanın ölümüne yol açtı. İktidardaki generaller ise durumu daha da kötüleştirdi: tüm uluslararası yardım çalışanlarının ülkeye ilaç, gıda ve diğer acil yardım malzemelerini sokmalarını yasakladı.
Bu yasak yüzünden insanlar ölüyordu; o yüzden Burmalı rahip ağlarından arkadaşlarımızla bir çağrı hazırladık ve sadece 10 gün içinde 125 ülkeden 25.000 Avaaz üyesi onların yardım çalışmalarına destek olarak 2 milyon dolar bağış yaptı -- bu para ön saflarda en çok ihtiyaç duyanlara yardım dağıtanlara pay edildi. Birçok hükümetten daha fazla para yolladık ve bunu hızlı hareket edebilen yerel ağlar sayesinde gerçekleştirdik.
Dünya askeri cuntanın uluslararası yardıma izin vermekteki tereddütüne odaklandığı sırada Burmalı siviller ve rahipler, şimdi birçok kişinin açlıktan toplu ölümlerin yaşanmasını önlediği konusunda hemfikir olduğu yardım çalışmalarını yürütüyordu.
"Gerçek Görüşmelere Bir El Verin" tişörtleri giymiş 2000'den fazla Avaaz üyesi Londra'nın merkezinde Dalai Lama'dan Çin Büyükelçiliğine uzanan bir insan zinciri oluşturdu.
İlk Dalai Lama'yla başlayan el sıkma, gerçek bir diyalog talep eden 1,67 milyon imzalı Avaaz dilekçesiyle aynı anda ulaşmak üzere elden ele geçirildi. Bu, Sichuan depreminde hayatını kaybedenler için saygı duruşuyla son bulan somut bir iyi niyet gösterisiydi. Binlerce Avaaz üyesi depremden kurtulanlar için sanal mumlar yakarak ve çadır ve diğer acil ihtiyaçların alınabilmesi için binlerce dolar bağışlayarak bu eyleme bilgisayarlarından katıldı. Anlatmaya kelimelerin yetersiz kaldığı bu anı umarız bu video anlatabilir.
Rahipler ve demokrasi yanlısı göstericiler Rangoon sokaklarını doldurduğunda Avaaz üyeleri destek vermek için dünyanın dört bir yanında harekete geçti. Dünyanın her ülkesinden 800,000'den fazla üyemiz Çin ve BM Güvenlik Konseyini Burma cuntasının şiddetli baskı operasyonuna karşı çıkmaya ve barış görüşmelerini başlatmaya davet eden bir dilekçeyi imzaladı.
Avaaz bu mesajı BK Başbakanı Gordon Brown'a iletti, Çin, Singapur ve AB'li yetkililere daha güçlü bir tutum almaları için baskı yaptı ve Chevron ve Total Oil şirketlerine karşı, rejimle iş yaptığı için 50,000 kişilik bir boykot yaptı.
Çin'in Mart 2008'de Tibet'teki protestoları ve ayaklanmaları şiddetle bastırmasıyla, Avaaz üyeleri o zamana kadarki en büyük küresel online dilekçeyi gerçekleştirdi.
Çin ve Dalai Lama arasında anlamlı bir diyalog için çağrı yapan dilekçeye 1,5 milyon üye destek verdi. Dilekçe hem Çinli yetkililere özel olarak iletildi, hem de Tibet kampanya gruplarıyla beraber düzenlediğimiz bir küresel Eylem Gününde halka duyuruldu.
Bu ses getiren itirazımızdan sonra Çin -- uluslararası baskı karşısında yapıldığı öne sürülen -- Dalai Lama ile görüşmelere yeniden başladı. Ancak, topluluğumuzun kavgası orada bitmedi ve Tibet'i desteklemeye devam etti. Avaazlılar "Olimpiyatları Koru" kampanyamız için 150.000 Dolar bağış yaptı ve olimpiyatlar öncesinde Tibet aleyhindeki propagandaya karşı mücadele etti.
2008'deki sahte seçimlerin ardından Avaaz Zimbabve'de gerçek bir demokrasi ve insan hakları için mücadele amacıyla bir kampanya başlattı. 150.000'den fazla Avaazlı Mugabe'nin müttefiki olan Güney Afrika başkanı Thabo Mbeki'den devreye girerek demokratik reformlar için baskı yapmasını talep etti. New York'taki Birleşmiş Milletler merkezi üzerinde 278 metre kare büyüklüğünde bir pankartı uçurduk. Üzerinde şunlar yazıyordu: "Mbeki Harekete Geç: Zimbabve'ye Demokrasi".
Aylarca süren şiddet ve karmaşanın ardından Mugabe muhalefet lideri Morgan Tsvangirai ile iktidar paylaşımı anlaşması imzaladı. Zimbabve'nin sorunların çözümü için daha çok uğraşmak gerekse de, Avaaz gerçek bir demokratik dönüşüm için mücadeleden vazgeçmiyor.
İsrail-Filistin çatışmasına barışçıl, adil ve iki devletli -- ve her iki tarafın da insan haklarına saygılı -- bir çözümü, hem kamuoyu hem de dünyanın dört bir yanındaki Avaaz üyeleri destekliyor. Avaaz bu amacı destekleyen bir video yaptı.
Dokuz farklı dilde hazırlanan Çatışmalara Son (Stop the Clash) adlı video 2,5 milyon kez izlendi. Video YouTube'un 2007Yılı Yılın Siyasi Videosu seçildi. İzlemek için tıkla.
Avaaz ilk kampanyasında, Irak'taki askeri gerginliğe karşı Washington DC.'de yapılan barışçıl bir yürüyüşe 87.000 "sanal gösterici"nin katılmasını sağladı. Yereldeki üyelere ve uluslararası uzmanlara danışan Avaaz, savaşı sona erdirmek için "YENİ" bir plan önerdi: tüm tarafların yer aldığı, yetkili arabulucularla yürütülen müzakereler ve ABD askeri birliklerinin Irak halkının istekleriyle örtüşen bir takvime uyarak geri çekilmesi.
Bu yeni plan Mayıs 2007'de duyuruldu. Ayrıca Irak'ın, yabancı hükümetlerin ve şirketlerin kendisine dayatacaklarını kabul etmek yerine -- kendi petrol rezervlerinin geleceğini belirleme hakkını destekleyen bir uluslararası kampanya için Sünni, Şii ve Kürt parlamenterlerle birlikte çalıştık.
Birçok Avaaz kampanyası hareketimizin üyeleri tarafından başlatılıyor. Sen de kendi kampanyanı başlatmak için aşağıya tıkla. (Kim bilir... senin kampanyan da bu sayfada yer alabilir).